Karagöz, deve veya manda derisinden yapılan insan, hayvan veya eşya şekillerinin (tasvir) çubuklara takılıp arkadan verilen ışıkla beyaz perde üzerinde hareket ettirilmesi esasına dayanan bir gölge oyunudur. Karagöz oynatan sanatçıya “hayali” adı verilir. Hayaliler, oyunun yaratıcısıdır ve gösteri sırasında seyircinin özelliklerine göre oyunda değişiklikler yapar, sahnelerin yerlerini değiştirip, konuyu günceller. Karagöz oyununda konular, komik öğeler öne çıkarılarak işlenmekte, çifte anlamlar, abartmalar, söz oyunları, ağız taklitleri belli başlı güldürü ögeleri olarak yer almaktadır.
Karagöz, oyununun başrol oyuncusudur. Okumamış, cesur, tepkilerini açıkça gösteren, çabuk öfkelenip kavga eden, yalancılığa ve ikiyüzlülüğe tahammül edemeyen gerçekçi bir halk adamıdır. Hacivat, Karagöz’ün tam tersi bir tiptir. Eğitim görmüş, iyi konuşan, bilgili, kişisel çıkarlarını önde tutan, kurulu düzeni kabul etmiş, içten pazarlıklı, nabza göre şerbet veren, tüm mahallelinin akıl danıştığı, yardım istediği kurnaz bir tiptir. Oyununun diğer tipleri Zenne, Çelebi, Tiryaki, Beberuhi, Laz, Kayserili, Kastamonulu, Rumelili Arap, Kürt, Arnavut, Frenk/Rum, Ermeni, Yahudi, Matiz, Külhanbeyi ve Çengidir.
Karagöz, 2009 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi'ne kayıt ettirilmiştir. Gölge oyunlarının ülkemizdeki temsilcisi olan Karagöz ile Hacivat tiplemelerinin Bursa da yaşadığı ve Orhan Cami inşaatında çalıştıkları ile ilgili çeşitli anlatılar bulunmaktadır. Bu anlatıya göre; Karagözle Hacivat demirci ve duvarcı ustası iken inşaatında çalışıyorlarmış. Çalışırken sürekli konuşmaları ve bir şeyler anlatarak diğer işçileri meşgul etmeleri yüzünden cami inşaatında aksamalar olmaya başlamış. Orhangazi bu durumu haber alınca Karagöz ile Hacivat'ı cezalandırmıştır. Bu durum hem halkın hem de işçilerin moralini bozmuş, Orhangazi’nin de üzüldüğünü gören Şeyh Küşteri, Padişahın üzüntüsünü gidermek için Karagözle Hacivat’ın konuşmalarını perdenin arkasında ayakkabılarını oynatarak perdede canlandırmıştır. O günden sonra Karagözle Hacivat’ın konuşmaları ve deriden yapılmış tasvirleri bir perdede oynatılarak insanların izlenimine sunulmuştur. Günümüzde Bursa’da Karagöz ve Hacivat geleneği sürdürülmektedir. Karagöz ile Hacivat’ın anıt mezarları karşısında faaliyet yürüten Karagöz evinde hem bu gelenek yaşatılmakta hem de bir sonraki kuşaklara aktarılması için genç hayali ustaları yetiştirilmektedir.