Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Ahmet Arslan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Arslan, paylaşımlarında şu ifadeleri kullandı:
"15 Temmuz 2016’nın yıldönümünde, aziz milletimize ve devletimize yönelik alçakça darbeyi tezgâhlayan, gerçekleşmesi için çalışan, destek sağlayan, darbelerin her türlüsünü meşrulaştırmaya çalışan tüm kesim, kişi ve zihniyeti temel insan hakları tüm demokratik değerler ve hukuk devleti adına kınıyor, şiddetle lanetliyorum. 15 Temmuz'un yıl dönümü vesilesiyle bir kez daha altını çizmekte yarar görüyorum; darbeyi planlayan, darbeye teşebbüs eden, cunta hareketinin içinde yer alan, milletine kurşun sıkan kim varsa en ağır şekilde hesap sorulmalı ve cezalandırılmalıdır. Ancak kurunun yanında yaş, suçlunun yanında masumların canı asla yanmamalıdır.
Darbe teşebbüsünü bastırmak ve millet iradesine sahip çıkmak amacıyla hiçbir tereddüt göstermeksizin canlarını feda eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar ve yakınlarına sabırlar diliyorum. Allah aziz milletimize başka acılar yaşatmasın. Ülkemizin benzeri başka felaketler yaşamaması için 15 Temmuz’un karanlıkta kalan kısımları maalesef ortaya çıkarılmamıştır. Alınması gereken dersler ve tedbirler yerine o gün kaybettiğimiz canlar ve bedeller üzerinden iktidar devşirme gayretleri devam ettirilmiştir. FETÖ ile mücadele etmek adı altında ülkemiz ve devletimiz başka “paralel yapılanmalara” teslim edilmiştir. 15 Temmuz darbe girişimini suistimal eden iktidar, darbe teşebbüsünün sağlamış olduğu meşruiyeti kötüye kullanarak kendi otoriter rejimini ihdas etmiş ve iktidarını devam ettirebilmek için hukuk ve demokrasi dışı yöntemleri olağan hale getirmiştir. Ülkeyi gizli ilişkiler üzerinden yönetmeyi usul haline getiren hükümet, yasama ve yargının denge ve denetleme imkânlarını yok etmiştir. Ülkemiz sistemik bir yolsuzluk ve gayrı meşru çıkar ilişkilerinin merkezi haline getirilmiştir. Bir “mafya babasının dava arkadaşı”, bir suç örgütü liderinin “halk kahramanı” haline geldiği bir ülkede hukukun üstünlüğünden, huzur ve barıştan bahsetmek mümkün değildir. Kopkoyu bir korku ikliminin yaygınlaştırıldığı bir ortamda, gelişmeden, kalkınmadan ve onurlu bir yaşamdan bahsetmek imkânı kalmamıştır. Bununla birlikte 15 Temmuz, aynı zamanda ülkemizi derin bir krize sürükleyen otoriter yönetim anlayışının da doğduğu gündür. Cumhur İttifakı, bu girişimden ders çıkarıp devleti onarmak yerine devlet geleneğini ve kurumlarını yok sayan bir rejimin inşası için bahane olarak kullanmıştır. Ülkemizin normalleşmesine imkân ve fırsat tanımayan ve 15 Temmuz ihanetini kendi yolsuzluk düzenine kılıf yapmayan çalışan iktidarı artık hukuka dönmeye, temel insan hak ve özgürlüklerine saygılı davranmaya, darbe gerekçe gösterilerek yapılan her türlü hukuka aykırı iş ve işlemlerden dönmeye davet ediyoruz."