İktidar, 1 Ocak'tan itibaren elektiriğe kademeli olarak %50 ile %127 ,doğalgaza konutlarda %25 oranında çok yüksek oranlı zamlar yaptı.
Aynı şekilde benzin ve motorinde çok yüksek zamlardan nasibini aldı. Türkiye`de 4 kişilik bir hanenin aylık asgari elektrik tüketimi 230 kWh`dir ve Aralık 2021`de bir ailenin buna göre ödediği fatura toplamı aylık en az 210,58 TL iken, şubat 2022 itibarıyla aylık faturası % 76 artarak 370,80 TL`ye çıkacaktır. Konut abonelerine yeni Kademeli faturalandırma ile dar gelirli vatandaşlara yönelik iyileştirme iddiaları tamamen göstermeliktir. Elektrik zamları ile özel elektrik şirketleri kollanmıştır. Malesef halkı düşünen yok. Zam oranlarının halkın alım gücü üzerinden değil iktidarın kendi ihtiyaçları üzerinden belirlendiğini görüyoruz. Bugün faturalarını ödeyemediği için binlerce ailenin elektirik ve doğalgazı kesik durumdadır. Yapılan bu zamlar, siyasi iktidarın uyguladığı yanlış politikaların bir sonucudur. Bununla beraber yapılan özelleştirmelerle dağıtım şirketlerinin kârlarını korumak amacıyla yapılan zammın bedelini vatandaş ödemektedir. Elektirik üretiminde doğalgaz ve ithal kömüre bağımlılık azaltılmadığı, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık verilmediği müddetçe fiyatlar artmaya devam edecektir. Rekabetin mümkün olmadığı enerji alanında yapılan özelleştirmelerin ucuzluk sağlayacağı iddiası da çökmüştür.
Kamunun zararına olan özelleştirme ve piyasalaştırma uygulamalarından vazgeçilmelidir. Elektrik fiyatlarının artmaması için üretim ,iletim,dağıtım ve perakende olarak ayrıştırılan hizmetlerin bütünleşik bir yapı içerisinde sunumunu mümkün kılacak kamusal bir örgütlenmenin hayata geçirilmesi gerekmektedir.
"ELEKTRİK TÜM HALKIN KULLANMAK ZORUNDA OLDUĞU BİR DEĞER , BİR HAKTIR"
Ticari bir meta olarak değerlendirilmemeli ve piyasanın insafına bırakılmamalıdır. Elektrik ve doğalgaza yapılan yüksek zamiar geri alınmalıdır. Fahiş enerji zamları, halkımızın gündelik yaşamı ve sanayi üretimi kadar, tarım ve gıda sektörünü de olumsuz etkilemektedir. Mazot, gübre, ilaç, yem, tohum gibi temel girdilerde yaşanan fahiş artışlar, gıda üretiminde azalışa sebep olarak tüketiciye zamlı fiyat olarak yansıyacak ve hayat pahalılığını katlayarak artıracaktır.
Bu gerçeklerden hareketle;
1. Elektrik fiyatlarındaki artışlar fahiştir, kabul edilemez. Zamlar geri alınmalıdır.
2. Elektrikte konutlar için düşük tarife sınırı aylık 230 kWh`a yükseltilmelidir.
3. 150 kWh elektrik yardımı uygulaması şeffaflaşmalı, ölçütleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Yoksul ailelere elektrik yardım sınırı da aylık 230 kWh`a yükseltilmelidir.
4. Konutlarda elektrik, doğalgaz ve suda KDV oranı yüzde 1`e düşürülmelidir.
5. Maddi imkansızlık nedeni ile faturalarını ödeyemeyenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, kamu kaynaklarından sağlanacak desteklerle, vatandaşların karanlıkta, soğukta ve susuz kalmaları önlenmelidir.
6. Akaryakıt fiyatlarına yapılan yüksek zamlarla litre fiyatları yaklaşık 15 TL yi bulan benzin ve mazot zamları gerekirse sübvanse edilerek geri alınmalıdır.
7. Elektirik üretiminde doğalgaz ve ithal kömüre bağımlılık azaltılarak yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızın kullanılmasına öncelik verilmelidir.
Ülkemiz, sanayimiz, halkımız ve geleceğimiz için yukarıda sıraladığımız tespit, öneri ve önlemlerin hükümet tarafından dikkate alınarak hayata geçirilmesini talep ediyoruz Gelecek Partisi Tekirdağ il başkanlığı.