TÜRKİYE SINIRLARINI DAHA SIKI KONTROL ETMELİDİR

Türkiye Sınırlarını Daha Sıkı Kontrol Etmeli Ve Kendisine Sığınmış Göçmenlerin İnsan Haklarını Korumalıdır

Türkiye yüzyıllardır göç yolları üzerinde bulunan bir ülkedir, Türk toplumunun birçok unsuru da göç yoluyla değişik zamanlarda Anadolu’ya gelmiştir. Bununla beraber, tüm dünyada yaşandığı gibi, düzensiz göç yüzünden sosyal huzursuzluklar yaşanmaktadır. Türkiye bir taraftan sınırlarını sıkı bir şekilde kontrol ederken öte yandan içeride sorunu popülist söylemlerden uzak bir şekilde serinkanlılıkla kontrol etmeli, göçmenleri rehabilite etmeli ve mülteciler ile göçmenleri ayrıştırarak uygun politikalar geliştirmelidir.

Gelecek Partisi’nin Türkiye’deki göçmenlerle ilgili görüşleri 7 temel noktada toplanmaktadır:

1. Vicdanî boyut: Göçmenler ile ilgili dışlayıcı, ayrıştırıcı ve suçlayıcı bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Aynı şekilde iktidar sözcülerinin göçmenleri ucuz iş gücü olarak sunmasını ve sınır güvenliğini ve göçmen / sığınmacı sorununu yönetememesini de doğru bulmuyoruz. Bizler insanî ve vicdani bir yaklaşımı savunuyoruz.

2. Türkiye, uluslararası hukuki çerçeve içinde sınır güvenliğini sağlamalıdır. Ekonomik göç ile siyasi göç farklı uluslararası hukuki işlemlere tabidir. Bir taraftan ekonomik sebeplerle gelen göçmenleri geri göndermek tabii bir hak iken, katliamlara uğrayan korunmaya muhtaç insanların geçici süreli sığınmaları da temel insan hakları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

3. Farklı göçmen grupları vardır. Türkiye’de sadece bir ülkeden gelmiş göçmenler/sığınmacılar bulunmamaktadır. Komşu ülkelerin yanı sıra Afrika, Orta Asya ve Güneydoğu Asya ülkelerinden gelen göçmenler farklı özellikler göstermektedir. Her birisi için takip edilecek yollar farklıdır.

4. Suriyeli geçici koruma altındaki sığınmacılar ile ilgili geliştirilecek strateji, Cenevre, Soçi ve Astana süreçleri devreye sokularak BM nezdinde takip edilmeli, Suriyelilerin ülkelerine güvenle geri dönebilecekleri koşulların yaratılması için çaba gösterilmelidir.

AB ile yapılan mülteci anlaşması sadece para yardımı anlaşması değildir. AB 1 milyon Suriyeli almayı da taahhüt etmiştir. Konunun takip edilmesi ve 1 milyon Suriyelinin AB ülkelerine geçişi için çalışılmalıdır.

5. Afganlılar, Suriyeliler gibi sadece savaştan kaçan bir topluluk değildir; esas olarak Türkiye’de tarım ve hayvancılık sektöründe çalışacak şekilde gelmektedirler. Bu göçün önlenmesi, Iran sınırının tamamen kontrol altına alınması, İran ve ABD hükümetleri ile görüşülmesi gerekmektedir.

6. Ekonomik sebeplerle gelen göçmenlerin ucuz iş gücü olarak kullanılıp istismar edilmesini engelleyecek bir strateji tanzim edilmeli ve bu insanlar kayıt altına alınmalıdırlar. Daha önce Doğu Avrupa’dan gelen göçmenlerin yerine Afrika, Orta Asya ve Güneydoğu Asya’dan gelen ve kayıtsız çalışan göçmenlerin gelişi engellenmeli ve gelmiş olanlar da kayıt altına alınmalıdır. Yaşlı ve çocuk bakımı, temizlik, tarım, hayvancılık ve tavuk çiftliklerinde çalıştırılan bu kişilerin kayıt altına alınması ve yeni girişlerin mutlaka engellenmesi gerekmektedir.

7. Göç Bakanlığının kurulması ve bir strateji çerçevesinde göçmenler ve sığınmacıların sorunlarıyla ilgili işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Türkiye’nin uzun vadeli huzur ve güveninin sağlanması için uyum politikalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Türkiye, gelişmiş ülkeler gibi, dünyanın en eğitimli, yetenekli ve sermaye sahibi bireylerine ev sahipliği yaparak zenginleşir, ancak yönetilemeyen bir göçmen sorunu olduğunda toplumsal sorunları büyütecek risk alanları yaratılır.

Gelecek Partisi, ekonomik kriz ve işsizlik ile can yakıcı bir hal alan göçmen sorununu çözmek için rasyonel, ölçülebilir ve uyumu hızlandıracak politikaları hayata geçirecek deneyime ve birikime sahiptir.