Sakarya Nehri
Sakarya Nehri Kızılırmak ve Fırat nehirlerinden sonra Türkiye'nin üçüncü en uzun, Kuzeybatı Anadolu'nun ise en büyük akarsuyudur. Nehir, ismini Yunan Mitolojisi'ndeki nehir tanrısı Sangarius'dan almaktadır. Eskişehir'in çifteler ilçesi yakınlarından doğan Sakarya Nehri kolları ile birlikte toplam uzunluğu 824 km.`dir. İl sınırları içindeki uzunluğu ise 159,5 km.yi bulur. Sakarya Nehri, ilimiz sınırları içinde Adapazarı ovasının kuzey kesiminde Mudurnu Çayını ve Sapanca Gölü'nün fazla suyunu boşaltan Çark suyunu alarak Karasu'dan Karadeniz'e dökülür.
İl’deki tarım alanları, Sakarya Nehri'nin suladığı verimli alüviyal topraklardan oluşmaktadır. Sakarya Nehri'nin içinden geçtiği Pamukova ve Geyve Ovalarının bulunduğu havza mikro klima özelliği göstermekte olup, narenciye dışındaki tüm meyve ve sebze çeşitlerinin yetiştirilmesi için elverişlidir.
Usta şair Necip Fazıl Kısakürek, 1949 yılında trenle bir Ankara dönüşü, bozkırlar arasından yol boyunca kıvrıla kıvrıla akışını seyrettiği Sakarya Nehri'ni "Sakarya Türküsü" isimli şiirinde şu şekilde dizelere dökmüştür.
"İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;
Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
Sırtına Sakarya’nın, Türk tarihi vurulur."