GELECEK PARTİSİ’NDEN DERNEKLER KANUNU UYARISI “TEMEL HAKLAR, YARALANACAK
Gelecek Partisi, TBMM’de kabul edilen 5253 sayılı dernekler kanunun 23. maddesinde yapılan değişikliğe tepki gösterdi. Partinin, remi twitter hesabı ve internet sitesinden yapılan açıklamada, “Değişiklik, demokrasinin temel ilkelerine, kişi hak ve özgürlüklerine aykırıdır” denildi. Genel Başkan Ahmet Davutoğlu da twitter hesabından, partinin duyurusunu alıntılayarak; “Sivil topum yüksek binalarda değil, derin vicdanlarda tecelli eder. Bu vicdanların baskı altına alınmasına, karşı çıkalım“ ifadelerini kullandı.
Gelecek Partisi, gerekçelerini kamuoyuna şu ifadeler ile duyurdu.
“5253 sayılı
Dernekler Kanunu’nun 23. maddesinde yapılan düzenleme ile dernek yönetimi ve
denetim kuruluna seçilenlerin, dernek üyeliğine kabul edilenlerin ve üyeliği
sonra erenlerin bilgilerinin mülki idare amirliğine bir ay içerisinde
bildirilmesi zorunluluğu getirilmektedir. Üstelik kanuna bir de geçici madde
eklenmiş olup “maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde
mevcut üyelerin ad, soyad, doğum tarihi ve kimlik numarası bilgilerinin mülki
idare amirliğine bildirilmesi yükümlülüğü ve bu bildirimleri yerine
getirmeyenler için idari para cezası öngörüldüğü” belirtilmektedir.
Buna göre;
1) “TEMEL HAKLAR” YARA ALACAKTIR.
TBMM’de kabul edilip yasalaşan bu değişiklik önerisi sivil toplumun ve temel hakların yara almasına sebebiyet verecek pek çok sakıncalar içermektedir. Nitekim Sivil toplumun başlıca işlevi, siyasi iradenin özgürce denetlenmesi görevini ifa etmektir.
2) “ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ” BASKILANACAKTIR: Olağanüstü durumlarda bile bilhassa
korunması gereken bu “özgür denetim ortamı”nın, olağan hallerde bu şekilde
müdahalelere açık hale getirilmesi, dernek üyeleri üzerinde baskı kurmaya,
korkutmaya, üyelikleri caydırmaya dönük girişimler kabul edilebilir değildir. Nitekim
Anayasa’nın 33.maddesi de dernek kurmayı “örgütlenme özgürlüğü” çerçevesinde
tanımlamıştır.
3) “ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ” İLKESİ İHLAL EDİLMİŞ OLACAKTIR: Derneklerin hareket
alanını kısıtlamaya matuf bu değişiklik teklifi, Anayasa’nın 20.maddesinde koruma
altına alınan “Özel hayatın gizliliği” ilkesini de ihlal etmektedir. Olumsuz
sosyo-politik sonuçlar doğurmaya da kapı aralamaktadır. Bir diğer yönüyle de
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası hukuka, mevzuatlara, kriterlere ve siyasi
sözleşmelere aykırıdır.
4) “KİŞİSEL VERİLEN KORUNMASI İLKESİ” DARBE ALACAKTIR: Hiçbir kamu yararı
gerekçesi, değişikliğe mündemiç olan “fişleme” gerçeğinin üzerini örtemez!
Hele ki, Türkiye’nin yakın geçmişinde belli bir sendikaya, bir derneğe üyeliğin
suç olmadığı dönemlerin, tıpkı bugün olduğu gibi örgüt ile mücadelede “kriter”
olarak belirlenip yaş kuru demeden insanların aynı torbaya atılıp suçlanması
örnekleri göz önüne alındığında, bu değişiklikle birlikte derneklere üye olmaya
kimse cesaret edemeyecektir.
5) “SİVİL TOPLUM” ALANI TOTALİTERİZM LEHİNE TÖRPÜLENECEKTİR: Bu durum illegal
üyelikleri teşvik edip gönüllüleri bilahare suçlu konuma sokmak anlamına
gelebileceği gibi; üyeliğe cesaret edilememesi durumunda da teşvik edilip
genişletilmesi umulan sivil toplum alanı hem törpüleyecek, hem de sivil denetim
alanlarına kapalı totaliter siyasetin koyulaştığı iklimi besleyecektir.
6) “FİŞLEME” HUKUKSUZLUĞU PEKİŞECEKTİR: Uluslararası hukuka ve Anayasa
Mahkemesi kararlarına aykırı olarak, geçmişte büyük hak ihlallerine sebebiyet
vermiş, fişleme hukuksuzluğuna geri dönüş anlamı taşıyan bu yasalaştırmanın
istihbarat devleti oluşumunu pekiştireceği; normalleşme umuduna, sosyal barışa
ve devlet-toplum ilişkilerine zarar vereceği açıktır.
Sivil toplumun gelişimini engelleyecek, anayasa ve evrensel insan hakları
beyannamesiyle koruma altına alınmış ‘örgütlenme özgürlüğü’ alanındaki
kazanımları güvenlik konsepti lehine tırpanlayacak, ‘kişisel verilerin
korunması’ ilkesine bir darbe daha vuran bu değişiklik, ivedi olarak Anayasa Mahkemesine
götürülmelidir!
Gelecek Partisi