Nusaybin’de Çocukların Bulunduğu Ortamda Sorumsuzca Silah Kullanan Görevlilere Dair Açıklamamız
10.05.2020

Nusaybin’de Çocukların Bulunduğu Ortamda Sorumsuzca Silah Kullanan Görevlilere Dair Açıklamamız

Mardin´in Nusaybin ilçesinde devriye görevi yürüten polis memurları  tarafından, sokağa çıkma yasağı esnasında kendilerine taş attıklarını iddia ettikleri küçük çocuklara karşı uygulanan olağandışı cebri muamele kamuoyunda huzursuzluk yaratmıştır.

Geçtiğimiz günlerde Suriyeli 17 yaşındaki genç Ali Hemdani’nin göğsünden vurulması gibi menfur hadiseler silsilesinin artması sonucu kamuoyunda, güvenliğin tesisinde Toplum Destekli Polis mekanizmasının işleyişi ile ilgili soru işaretleri oluşmuştur.

Nusaybin Kaymakamlığınca görevliler hakkında yasal işlem başlatıldığına yönelik yapılan açıklama önemli olmakla birlikte yeterli değildir. Hukuk devleti olma iddiasıyla çelişen bu tür gelişmeler bazı soruların cevaplanmasını zorunlu kılmaktadır.

Yetkililer Şu Sorulara Cevap Vermelidirler:

  • Polisin, elinde silah olmayan, üzerinde kesici, yaralayıcı bir alet bulunmayan çocukları korkutmak için havaya ateş açması, site bahçesinde kaçan 6-7 yaşındaki bir çocuğun psikolojisini etkileyecek düzeyde cebir uygulaması, öncesinde yaşanan hadiselerle de birlikte düşünüldüğünde  sıradan ve münferit bir hukuksuzluk olarak görülebilir mi? Bu tür şiddet içerikli muamelelerin sistemsel bir soruna işaret ettiği aşikar değil midir?
  • “Eski Türkiye”yi hatırlatan geçmiş dönem politikalarının bıraktığı hasar düşünüldüğünde, görevlilere bu tür uygulamaların sakıncaları hakkında bilinçlendirici eğitimler verilmekte midir?
  • Polis, huzursuzluğun değil huzurun teminatı olmalıdır. 6-7 yaşındaki bir çocuğa terörist muamelesi yapılması alelade bir hadise olarak değerlendirilemez. Velev ki küçük çocuklar polise taş atmış olsun. Devletin şefkat ve merhameti taş atan çocuğa şeker, çikolata vermek, gönül elini uzatmak değil midir?

Görev Aşımı, Sorumsuzluk ve Hukuksuzlukları Engellemek İçin Daha Etkili Tedbirler Alınmalıdır

  • Alt kadrolarda yaşanan sorunlardan, onların saha çalışmalarında payı olan üstler silsilesinin sorumluluğu olduğu da unutulmamalıdır.
  • Yakın tarihlerde ülkemizin atmosferini olumsuz yönde etkileyen bu tür hadiselerin tekrar etmemesi, toplumda ayrımcılık ve nefret hislerinin depreşmemesi için her birimden görevlilerin azami dikkat ve hassasiyet içinde olmaları gerekir.
  • İç İşleri Bakanlığı bu tür görev aşımı,  sorumsuzluk ve hukuksuzlukların önüne geçmek için daha somut ve kararlı tedbirler almalıdır.

Gelecek Partisi

İç İşleri Politikaları Başkanlığı