Salgın Süreci Eğitim Politikalarındaki Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Covid-19 salgının Türkiye’de yayılmasını engellemek için tüm eğitim kurumları ara tatil öne çekilerek 16 Mart itibariyle tatile girmişlerdir. Virüs salgınını engellemede en önemli tedbir olan sosyal mesafeyi korumak için alınan bu karar isabetli olmuştur. MEB, okulların kapatılmasının ardından yaptığı açıklamada 23 Mart’ta uzaktan eğitime başlanacağını ilan etmiş ve bu tarih itibariyle çoklu kanallardan uzaktan eğitim başlamıştır. Benzer şekilde, yüksek öğretim kurumlarının da kapatılacağının ilan edilmesinden sonra, üniversiteler online-uzaktan eğitim süreçlerine başlamışlardır. Fakat bu süreçler başarılı bir şekilde yönetilememiş, birçok sorun ortaya çıkmış ve gerek ilk ve orta gerekse de yükseköğretimde eğitim süreci zarar görmüştür. Bu durum öğrenciler, öğretmenler, veliler ve okullar için bazı mağduriyetler doğurmuştur. Bu sorunlar ve sorunlara yönelik çözüm önerilerimiz aşağıdaki gibidir:
İLK VE ORTA ÖĞRETİM
Sorunlar
1-17 Milyon öğrencinin kullandığı sistemin kendisini ölçekleyemediği görülmektedir.
Sitede bu durumda yazılan “Şu an yüz binlerce öğretmen ve öğrenci EBA’da Yoğunluk yüzünden sorun yaşamış olabilirsin! Bu süreçte EBA TV kanallarımız yayında. Yayın akışı için buradan bilgi alabilirsin. İstersen hazırladığımız Eğitim Takvimi’nden günün önerilerine de bakabilirsin. En kısa sürede görüşmek üzere…” uyarısı, durumun vahametini göstermektedir.
2-EBA’ya girişlerin sabah saatlerinden itibaren sorunlu olması nedeniyle öğrencilerin sistemi kullanmaktan vazgeçtiği gözlemlenmektedir.
3- İlk ve ortaöğretimde ders süreleri 10 dakika ders, 20 dakika ise olarak yayınlanmaktadır. Her öğrenci günde toplam 20 dakika ders dinleyebilmektedir. Üstelik Pazartesi gününden itibaren yayınlanan Matematik, Türkçe, Hayat Bilgisi derslerinin diğer yayın günlerinde de tekrarları yayınlanmaktadır. Aynı dersin tekrarını dinlemek öğrencilerde motivasyonu düşürmekte ve tekrar derslerini izlemek istememektedirler.
4-Öğretmenlerin, yeni sistem hakkında hiç bilgilendirilmediği görülmektedir. Son sürümün daha yeni yayınlandığı bir sistemi öğretmen ve öğrencilerin verimli kullanması imkânsızdır.
5- Öğretmenlere dağıtılan tabletlerin ancak %13’ü kullanılıyor durumdadır. “Tabletimi hiç kullanmıyorum” diyen öğretmen oranı % 87’dir.
6- MEB’in online eğitimi maalesef büyük bir gafla başlamış ve ortaokul öğrencilerine Adnan Menderes’in asılmasını konu alan bir video gösterilmiştir. Sayın Bakan hatanın, yakın çalışma ekibindeki güvendiği elemanlar tarafından yapıldığını ve bu yüzden kontrol etmediğini iddia edip özür dilemiştir. Ancak Bakanın yakın çalışma ekibinde, küçüklere idamla ilgili bir videonun gösterilmesinin yanlış olacağını düşünemeyen üst düzey yöneticilerin bulunması Bakan adına ve eğitim sistemimiz adına vahim bir durumdur.
7- Sayıları 150 bin olan ücretli öğretmenlere okulların kapalı olduğu dönemde ücret ödenmesi ile ilgili bir soruya Bakanın; ‘’Şu an bir kriz var böyle bir durumda çözüm üretilebilir mi?’’ cevabı hayal kırıklığı yaratmıştır. Aslında çözümlere en çok ihtiyaç duyulan dönemler kriz dönemleridir. Başka geliri olmayan bu öğretmenlerimizi şu kriz döneminde çaresiz bırakmak, Bakandan sık sık duyduğumuz; “Öğretmenlerimiz eğitimin ana unsurudur ve bizim için değerlidir” söylemi ile taban tabana zıttır. Nitekim dün itibariyle bu yanlıştan dönülmüş ve ücretli öğretmenlere ek ders ücretlerinin ödeneceği açıklanmıştır.
8- Benzer şekilde çocuğunu özel okula gönderen velilerin okulların kapatıldığı karantina döneminde ücret ödeyip, ödemeyecekleri konusundaki soruya da Sayın Selçuk, hukuki açıdan inceleme yapılması gerektiğini söyleyerek cevap vermekten kaçınmıştır.
9- Belki en acil karar bekleyen husus 8. ve 12. sınıfların durumlarıdır. Bu öğrenciler ve velileri panik halinde sınavları hakkında haber beklemektedirler. YÖK üniversite sınavlarının Temmuz ayında yapılacağını açıklayarak 12. sınıf öğrencilerini ve velilerini rahatlatmıştır. 8. sınıf öğrenci ve velileri hala MEB’in sınav tarihini beklenmektedir.
10- Covid-19 krizi nedeniyle, bazı özel okullar iflas etmiş, bazı özel okullar da zor durumda kalmıştır.
Çözüm Önerileri
1-Mevcut uzaktan eğitim uygulamasında öğrenme ortamı, yüz yüze eğitimde olduğu gibi hazır değildir. Çocukların evde derse odaklanmalarını engelleyen birçok unsur ile birlikte bulunurlar. Bu engelleyici unsurları en aza indirmek önemlidir. Veliler uygun öğrenme ortamı konusunda bilgilendirilmelidir.
2- Türkiye’deki tüm hanelerde internet erişimi ve/veya bilgisayar bulunmamaktadır. 2019 yılı 3.çeyrek göstergelerine göre Türkiye’de sabit geniş bant penetrasyon oranı % 17,2, mobil geniş bant penetrasyon oranı %76,8’dir. Bu durum internet temelli Eğitim Bilişim Ağı (EBA) sisteminden kırsal kesimler başta olmak üzere öğrencilerimizin önemli bir kısmının yararlanamayacağını göstermektedir. Bu süreçte dezavantaj yaşanmaması için interneti olmayan veya sınırlı olan ailelere internet imkânları sunulmalıdır.
3- Öğretmenler ve okul müdürleri pasif bir uygulayıcı olarak kurgulanmamalıdır. Bunun için sınıf öğretmenlerinin online eğitim konusunda bilgilendirilmeleri gerekmektedir.
4- 2011 yılından itibaren üzerinde çalışılmaya başlanan FATİH projesinin aradan 9 yıl geçmiş olmasına rağmen altyapı sorunlarının hala bitmemiş olduğu gözlemlenmektedir ve acilen bitirilmelidir. Bu projeden vazgeçildi ise gerekçeleri ile birlikte kamuoyuna bilgi verilmelidir.
5-EBA’nın kullanımından kaynaklanan kapasiteler internet kotasından düşülmemeli, uygulama tamamen ücretsiz olmalıdır.
6-Sadece 3 kanalda yapılan yayınlar daha fazla kanaldan yayınlanarak, internet altyapısına sahip olmayan birden fazla öğrencinin olduğu evlerde kolaylık sağlanmalıdır.
7-Bir öğrencinin derslerde izlediği standart kalitedeki bir video (480p) operatörlerin hediye ettiği 6 ile 8 GB internet kapasitesini 6 günde bitirecektir. Eğer kalite HD seviyesine getirilirse bu süre ancak 2-3 gün kadar olacaktır. Yüksek hızlı bağlantı parasız olmalı ve hızla yaygınlaştırılmalıdır.
8– Çocukları özel okula giden velilerin, karantina süresince para ödeyip ödemeyeceği hususunda özel okul dernekleri bir araya gelmiş ve kaybedilen günlerin kriz geçtikten sonra telafi edileceğini söylemişlerdir. Bizim de önerimiz bu yöndedir. Ancak velilerden tahsilatlarda problem yaşanılması halinde zor durumda olan özel okullar için bir paket hazırlanarak, SGK ödemelerinin, öğretmen ve diğer çalışanların maaşlarının, kiralarının, elektrik, su ve doğalgaz faturalarının bu dönem için ödenmesi veya ötelenmesi bu okulları ayakta tutacaktır.
YÜKSEKÖĞRETİM
Sorunlar
1-Öğrencilerin nasıl bir uygulama üzerinden online eğitim yapacakları üniversitelerin altyapısına göre farklılaşmaktadır. Bazı üniversiteler ve programlar bu konuda çok hazırlıklı iken bazı üniversiteler, programlar ve hatta hocalar için online eğitim süreçlerinin başlangıçta zorlayıcı olacağı tahmin edilmektedir. Öğrencilerin online eğitime katılabilmesi için internet, bilgisayar gibi teknik gereklilikler mevcuttur. Online eğitime hazır ve tecrübesi olmayan üniversitelerin YÖK tarafından bu tür bir eğitim yapmaya zorlanmaları gereksizdir.
Çözüm Önerileri
1-Bu süreçte özellikle online-uzaktan eğitim konusunda daha tecrübeli üniversitelerin diğer üniversitelere yardımcı olması önemlidir.
2-Öğrencilere online eğitim konusunda kolaylıklar sağlanmalıdır. Bunların en önemlisi internete erişim desteğidir. Bazı üniversitelerimiz ellerindeki dizüstü bilgisayarları öğrencilerine vermişlerdir. Bu, doğru fakat devamı gelmesi gereken ve tüm üniversitelere yaygınlaştırılması gereken bir adımdır.
3-Online-uzaktan eğitimi yapabilecek üniversitelerin bu eğitime başlamaları, diğerlerinin ise idarecilerini, öğretim elemanlarını ve öğrencilerini strese sokmamak için eğitim-öğretim faaliyetlerini yaz aylarına ertelemeleri daha doğru olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla arz olunur.
Gelecek Partisi
Eğitim Politikaları İzleme Kurulu