Tunus'taki Darbe Teşebbüsünü Şiddetle Kınıyoruz
Tunus’ta dün gece yarısı (25/26 Temmuz 2021) Cumhurbaşkanı Kays Said’in, güya Anayasa’nın bazı ilgili maddelerinden hareketle, Başbakan Hişam el-Meşişi’yi görevinden alarak Halk Temsilcileri Meclisi’nin bütün yetkilerini dondurması, yürütme yetkilerini üstlenmesi ve Temsilcilerin yetki ve dokunulmazlıklarını askıya almasıyla birlikte ülkede bir darbe teşebbüsünde bulunulmuş olmaktadır.
Arap Baharı sonrasında demokrasiye geçiş tecrübesinin barışçıl şekilde sürmekte olduğu tek ülke konumundaki kardeş Tunus’ta gerçekleştirilmeye çalışılan bu darbe teşebbüsünü şiddetle kınıyoruz.
Temsilciler Meclisi Başkanı Raşid el Gannuşi ve Halk Temsilcileri’nin Meclis’e girişlerine izin verilmemesi, ülkenin bazı bölgelerinde Nahda Hareketi merkezlerine saldırılar gerçekleştirilmesi de kardeş Tunus’ta yaşananlarla ilgili endişelerimizi artırmaktadır.
Ülkede özgürlüklerinin askıya alınması iç gerginliklerin şiddetlenmesi tehlikesini de beraberinde getirmektedir. Bu gelişmeler karşısında bilhassa ordu tarafsız kalmalı, siyasete müdahale etmemeli, anayasal sistem ve kurumlar tekrar çalışmaya başlamalı, ülkenin geleceğine dair son söz yeterli demokrasi ve seçim tecrübesi bulunan, geçmişte de bunu bütün dünyaya gösteren Tunus halkının olmalıdır.
Ülkede yaşanan gelişmelerin birtakım dış bağlantı ve desteklerinin bulunduğu iddiaları ise durumu daha da vahimleştirmektedir. Tunus’a yönelik bu tür dış müdahale girişimlerini de keza şiddetle kınıyor, sadece ülkeyi değil, geniş bir bölgeyi istikrarsızlaştırma potansiyeline sahip bu kabul edilemez çabalara kardeş Tunus halkının ve ülkedeki bütün sağduyulu güçlerin gerekli tepkiyi vereceğine de inanıyoruz.
Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiği dış politika alanında büyük önemi bulunan Kuzey Afrika gelişmeleri itibariyle, Tunus ve geniş bölgenin istikrarı özel bir önem taşımakta, bu itibarla dünkü darbe teşebbüsü anlam ve olası sonuçları bakımından daha da hassas bir hale gelmektedir.
Geçmişte olduğu gibi demokrasinin en anlamlı ve tarihi örneklerini Tunus vermiştir. Kardeş Tunus halkının bugün yine demokrasisine sahip çıkacağına inanıyoruz.
Türkiye Bakımından Bazı İlk Önerilerimiz;
-Tunus yönetimi ile köprüler atılmaksızın ve cepheleşmeye girilmeksizin çeşitli kanallardan yakın istişareler geliştirilmesi,
-Mümkün olabilecek en üst düzey bir heyetin ivedilikle ülkeye gitmesi. Bütün ilgili taraflarla yapılacak temaslarda gerekli telkinlerde bulunulması ve dostane bir ruhla toplumsal uzlaşı zemini tesisine katkı imkanlarının araştırılması.
-Libya ve Cezayir gibi ülkemizin de yakın ilişkilerinin bulunduğu komşu ülkelerle, Tunus gelişmeleri konusunda istişareler yapılması ve bunlar esasında oluşturulacak görüşlerin (bir dış müdahale anlamına gelmediği hususuna azami hassasiyet gösterilerek) samimi ve yapıcı bir anlayışla Tunus yönetimine aktarılması.
-Darbelerin kim/kimler tarafından ve hangi gerekçelerle yapıldığı fark etmeksizin lanetlenmesi gereğinden hareketle Türk siyasi partileri olarak bir Ortak Açıklama ile Tunus’ta demokrasiye destek verilmesi. Gelecek Partisi bu hususta yapılabilecek bir çalışmaya katkı vermeye her zaman hazır bulunmaktadır.
-Tunus’a komşu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, demokrasinin yeniden tesisi sürecine destek verebilecek ülkelerle yakın istişarelerde bulunulmalıdır.
-TBMM acilen Tunus Meclisine ve tutuklu milletvekillerine destek açıklamasında bulunmalı ve demokrasi dışı tutum kınanmalıdır.
Türk halkı bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de kardeş Tunus halkının yanında olacak, demokrasinin tekrar işler hale getirilmesi ve geri döndürülmesi mücadelelerinde kendilerine desteğini esirgemeyecektir.
Gelecek Partisi