YORGUN DOKTORLAR ÖLÜYOR!
27.10.2021

YORGUN DOKTORLAR ÖLÜYOR!

Geçtiğimiz günlerde Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Kliniği Asistanı Doktor Rümeysa Berrin Şen (25) nöbetten çıkıp evine dönerken kullandığı otomobille yol kenarında duran araca çarparak hayatını kaybetti. Uzun ve yoğun nöbetten çıkan hekimlerimizin yorgunluk ve bitkinlikten ne yazık ki sık sık başına bu tarz kazalar gelmekte ve facia niteliğindekiler hariç toplumumuz bu olaylardan haberdar olamamaktadır. Çalışma koşullarının vahameti ortada olmasına rağmen Sağlık Bakanlığının bu duruma önlem alma hususunda herhangi bir çalışması bulunmamaktadır.

İnsani olmayan uzun çalışma saatleri; hekimlerin mesai saatleri diğer kamu görevlileri gibi 8 saat olup, öğle arası dinlendikleri varsayılmaktadır. Oysa cerrahi branşlar için mesai saat 07.00'de başlayıp, akşam iş yoğunluğuna göre 17.30-18.00'e sarkmaktadır. Uzayan ameliyatlarda mesai bitişi ise gece 03.00'ü bulmaktadır. "Çömez asistan" olarak çalışan bir hekim ayda yaklaşık 250 saat fazla mesai yapmaktadır. Ücreti ödenmeyen bu mesai düzeni, çalışanın sağlığını ve hayatını tehlikeye atan bir çalışma sistemi olduğu kadar, yorgun ve uykusuz bir hekimin müdahale ettiği hastanın da hayatını ve sağlığını riske atmaktadır.

Covid-19 mücadelesinde sunulan sağlık hizmetiyle övünen iktidar, hekimlere 10’ar nöbet tutturup 7 nöbet ücreti ödemekte ve hekimlerin #CovidMeslekHastalığıSayılsın çığlığını duymazdan gelmektedir.

1 Ocak-31 Temmuz 2019 tarihleri arasında da 8 bin 498 sözel, 211 fiziksel, 2 bin 22 fiziksel ve sözel olmak üzere toplam 10 bin 731 sağlık çalışanına yönelik şiddet gerçekleşmiştir. Aynı tarihler içinde bunlardan sadece 6 bin726’sı yargıya taşınmıştır. Giderek artan hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, mobing/bezdirmeye bağlı çok sayıda genç sağlık çalışanının görevlerini bıraktıkları, hatta intihar ettiği bilinmekte olup, Sağlık Bakanlığı bu hususta sayı ve istatistikî bilgi yayınlamamaktadır.

Çocuk cerrahisi, göğüs cerrahisi, göğüs hastalıkları gibi uzman sayısı az olan dallarda tutulan icap nöbetleri çoğunlukla ayda 30 gün olmakta ve bu durum hekimlerin hayatlarını alt üst etmektedir. Yataklı tedavi kurumları işletme yönetmeliği 42. Madde (a) bendine göre icap nöbeti tutmak için 2 uzman olma şartı vardır. Aynı maddenin (c) bendinde ise "acil tabibi tarafından vaka için acile çağrılma halinde doktor ve diğer personel acile gelmek zorundadır" ifadesi geçmektedir. Sağlık bakanlığı tarafından bu 42. maddenin (c) bendi "Hekim nöbetçi veya icap nöbetçisi olmasa bile gelmek zorundadır." diye yorumlanmıştır. Bu da resmiyette icap nöbetçisi olmasa bile uygulamada ayda 30 gün icap nöbetçisi olması demektir. Bu gayri insanı koşullar hekimler için normal hatta zorunlu kabul edilmektedir.

Hekimlerden imkansızı gerçekleştirmesi beklenerek randevu sistemine 15 dakika için 4 hasta düşmektedir.

Bu ağır koşullara rağmen maaş, sosyal hak, nöbet ücretlendirmeleri ise son derece düşük durumdadır. Aldıkları ücretle geçinemeyen genç hekimler, görev yaptıkları hastanenin ağır nöbet şartları yetmezmiş gibi, özel sağlık kurumlarında ücret mukabili nöbet tutmaktadırlar.

Son üç yılda 5000’in üzerinde hekimin yurt dışına gittiği, son 18 ayda ise 800’den fazla hekim kamudan istifa ettiği bilinmektedir. Genç hekimler ve tıp fakültesi öğrencileri meslekî kariyer planlarını yurt dışında çalışacak şekilde hazırlamaktadırlar. Acil önlemler alınmazsa özellikle cerrahi gibi pek çok önemli dalda hekim bulma sıkıntısı önümüzdeki yıllarda ülkemizin önemli sorunu haline gelecektir.

Gelecek Partisi Olarak Önerilerimiz:

• İnsan hayatını direk olarak ilgilendiren bir meslek dalında 36 saat kesintisiz çalışma uygulamasına son verilerek herhangi bir ücret kesintisine gidilmeksizin nöbet ertesinde çalışma zorunluluğu kaldırılmalıdır.

• #SağlıktaŞiddeteSıfırTolerans için yasal düzenleme yapılarak tavizsiz bir şekilde uygulanması sağlanacaktır.

• Hekimlere, tıbbi sekreter verilerek hekimlerin dosya ve belgeleme işlemleri için kaybettikleri zaman ve enerjiyi hastalara yönelik kullanmaları sağlanmalıdır.

• İzin ve hastalık raporları esnasında maaşından kesinti yapılmamalıdır.

• Ücretleri sabit maaş, sabit ek ödeme ve döner sermaye payı gibi ne olduğu tam belirlenemeyen yöneticilerin inisiyatifine bırakılan hesaplamalar yerine, aldıkları eğitim ve yaptıkları işe göre hak ve hakkaniyete uygun hekimlik onuruna yakışır ve emekliliğe yansıyacak şekilde; ücretlendirmede sabit maaşın esas alındığı, döner sermaye ve diğer ödemelerin ise tali olduğu bir ödemesi sistemi getirilmelidir.

• Çocukların sağlıklı ortamda güvenle bakımı ve büyütülmesi aynı zamanda büyük ebeveyn olan devletin görevlerindendir. Sağlık çalışanları stratejik görev olan sağlık hizmetlerini yerine getirirken çocuğunun bakımına ilişkin kaygılar taşımasının önüne geçilmelidir.

• Ülkemizin yetiştirdiği güzide evlatlarına gereken güvenli, insan haklarına saygılı, bilgi ve bilimin hakim olduğu çalışma ortamları sağlanarak beyin göçü durdurulmalıdır.

Gelecek Partisi Sağlık Politikaları İzleme Kurulu Başkanlığı