Özgeçmiş
Trabzon/Çaykara/Taşlıgedik köyünde doğdum. Doğduğum yıl babam imam olarak Arpaözü Köyü’ne tayin edildi. Sekiz yaşına kadar, çam ormanlarının karşısında kurulmuş bu köyde yaşadım. Sekiz yaşında babam Manisa’ya tayin edildi. 19 Yaşında babam ile ortaokul bitirme sınavlarına girdim. Babam aynı zamanda ortaokul arkadaşım oldu. Bir dönemde ortaokuldan mezun olduk. Babam İmam Hatip Lisesine, Bende Açık Öğretim Lisesine devam ettim. Babam ile geç başlayan okul arkadaşlığımız erken sona erdi. Açık Öğretim Lisesi son sınıftayken Üniversite’ye gitmeye karar verdim. Benim için hayal olan üniversite eğitimi yakın çevreme göre imkânsızdı. Dershaneye kaydolduğumda hocalarımın bile benden ümidi yoktu. Ama ben kararlıydım. O zaman ki, adıyla ÖSS, yani üniversite sınavına ilk defa 2000 yılında girdim. Sınavın ilk yarım saatinde o kadar heyecanlıydım ki, kafamı bir türlü toparlayamadım. O dönem uygulanan puan sistemine göre 169 puan aldım. İletişim fakültesine gidip gazetecilik eğitimi almak istiyordum ama en düşük iletişim fakültesinin puanı 174’tü. Ertesi yıl tekrar sınava girdim. Hedefim Marmara İletişim Fakültesi’ydi. 2001’de ilk tercihim olan Marmara İletişim Fakültesi’ni kazandım. Başörtüsü yasağının sıkı bir şekilde uygulandığı 2001’yılından itibaren okuluma şapka takarak devam ettim. 2004’te Fakülte Yönetimi okulumuzun kapısına: ‘’İdeolojik şapka ve peruk takmak yasaktır’’ yazısı asarak, şapka takmamızı yasakladı. 2004’te girdiğim vize sınavlarında şapkamı çıkarmadığım için sınavlara alınmayınca tüm vize sınavlarından sıfır aldım. Final sınavlarına başörtümün üzerine peruk takarak girdim ve sıfır aldığım tüm sınavlardan 85 alarak geçtim. 2004’te yaz tatilinde Almanya’ya giderek bir otelde iki ay çalıştım. İlk fotoğraf makinemi, kazandığım bu parayla aldım. Kazandığım bu para o kadar bereketliydi ki, bir yıl boyunca onunla idare ettim. 2005’da Marmara İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldum. Tabi başörtülü olduğum için mezuniyet törenine de gidemedim…
2005-2006’da özel televizyon kanallarında muhabirlik yaptım. Muhabirlik yapmak güzeldi ancak, her gün ana haber bülteni için yaptığınız haberler birkaç dakikada tüketiliyordu. Ben ise daha kalıcı işler yapmak istiyordum. Muhabirlikten ayrılarak, sözlü tarih çalışmaları yapmaya başladım. 2011’de ilk Belgeselim Bir Neslin Ardındaki Meçhul Kahraman: Mahmud Celalaeddin Ökten belgeselini çektim.
2009’da Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 2016’da mezun oldum.
2012’de ‘İkna Odaları’ belgeselinin yapımcılığını üstlendim. 2013 yılında kendi yapım şirketimi kurdum. 2014’te TRT için Şubattan Sonra, (5 Bölüm) 2017’de 27 Mayıs’ın Çocukları (3 Bölüm) belgesellerinin yapımcılığını üstlendim. Halen belgesel çalışmalarıma devam ediyorum.
Gazetecilik mesleğine adım atmadan önceki yıllardan itibaren siyaseti dışarıdan takip eden biri olarak Gelecek Partisi çatısı altında 2019’da siyasete girdim.
Bu güne kadar aldığım sorumlulukların üstesinden gelmiş ve yaşadığım her olayı yeni bir öğrenme süreci olarak gören biri olarak, Siyaseti hem bir öğrenme, hem de sorunları çözme aracı olarak görüyorum. Bu güne kadar edindiğim tecrübelerle ülkemizin sorunlarını çözme noktasında üzerime düşeni yapmamın vatanıma karşı olan sorumluluğumun gereği olduğunu düşünüyorum.
Fotoğraf çekmeyi, seyahat etmeyi, farklı kültürlerle kaynaşmayı seviyorum. Her daim elimde kameram veya fotoğraf makinem ile tarihe kayıt düşmeyi seviyorum. Çocukluğumdan itibaren biriktirdiğim fotoğraf, mektup, yakın tarihimize ait fotoğraf ve video arşivine sahibim. Arşiv demek hafıza demek, hafızama gözüm gibi bakıyorum.
Evliyim, üç kızım var. Çocukluğum Trabzon’da, gençliğim Manisa’da geçti. Eşim de Malatyalı olunca Türkiye’nin farklı bölgelerinin kültürüyle yaşamak benim için büyük bir zenginlik ve mutluluk…