Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle birçok alanda aksaklıklar yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir. Dünyanın en prestijli organizasyonu olan ve Japonya’da yapılacak olan Tokyo 2020 Yaz Olimpiyat oyunları 23 Temmuz 2021 tarihine alınarak 1 yıl ertelenmek durumunda kalınmıştır. Bugün gelinen noktada ülkemizde tüm spor organizasyonlarında başta Futbol, Basketbol, Hentbol gibi takım sporlarında Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ilgili federasyonlar süreci yönetme konusunda sınıfta kalmışlardır.
Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Etme Sistemi diğer alanlarda olduğu gibi geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi ve sporcularımızı da fazlasıyla etkilemiştir. Bunun en bariz örneği popüler olması hasebiyle futbolda yaşanmıştır. Gelecek Partisi olarak yayınladığımız metinlerde bahis sektörüne kazanç olarak ele alınan liglerin oynatılıp, futbol camiasının hemen hemen %90’nı ilgilendiren Alt Amatör Ligler ile alakalı herhangi bir düzenleme ne Gençlik ve Spor Bakanlığı ne de Türkiye Futbol Federasyonu tarafından yapılmamıştır. Bu sporların altyapısını oluşturan Alt Amatör Ligler bu branşların temel taşı niteliğinde olduğu gerçeği yok sayılmıştır.
Bugün itibarı (16.04.2021) ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi resmi internet sayfasında ilan edilen sayılara göre 12 farklı Bireysel Spor branşını temsil eden 54 sporcumuz ve Takım Sporunda Kadın Voleybol Takımı ile toplamda 68 sporcumuzun Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunlarına gideceği gerçeği göz önüne alınırsa, aslında olimpiyatlara katılım sağlayan sporcularımızın büyük bir çoğunluğunun bireysel sporculardan oluşmakta olduğu görülmektedir. Bireysel veya takım sporlarının sürdürülebilir olması ve ülkemizin hem temsiliyet hem de kitlesel spor faaliyet alışkanlıklarına sahip olması büyük önem taşımaktadır. Bu sporcuların bir sonraki olimpiyat oyunlarına altyapı oluşturabilmeleri için il, bölge ve ulusal organizasyonlar ve okul sporları organizasyonlarının yapılması oldukça önemlidir. Gelişmiş ülkelerde spor alt yapısının sürdürülebilirliği için her türlü tedbirler alınmış, ancak Gençlik ve Spor Bakanlığı bu konuda da sınıfta kalmıştır.
Gençlik ve Spor Bakanlığı yaklaşık 8,5 milyon lisanlı sporcu olduğunu beyan etmektedir. Ancak 5 milyon civarında aktif sporcu olduğu düşünülürse, bu sporcuların yaklaşık %70’i pandemi sürecinde özellikle il, bölge ve ulusal birçok faaliyetler yapılamaması sonucu gençlerimizin hem ileride ülkemizi temsil edecekleri organizasyonlara hazırlık süreçlerinden hem de spor alışkanlıklarından uzaklaşmalarına neden olunmaktadır.
Engelli Spor Branşlarında, İzcilikte çok başarılı sporcularımız bulunmaktadır. Paralimpik sporların alt yapısı niteliğinde sporcularımızın hem spora kazandırılması hem de antrenman ve yarışmalarının organize edilmesi bu gençlerimiz için çok önem arz etmektedir.
Bugün gelinen noktada bu durumdan sadece sporcular değil aynı zamanda antrenör, masör, hakem dahil her kademede spor insanı çok ciddi şekilde etkilenmektedir. Bu spor insanları hayatlarını bu alanlardan para kazanarak idame ettirmektedirler.
Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin sportif ve sosyal her türlü faaliyetlerini bu süreçte koordine edemeyen bir bakanlık ile karşı karşıyayız. Gençlik faaliyetleri de büyük oranda askıya alınmış durumda olmasına rağmen Kültür, Araştırma ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü tarafından başvuruların değerlendirildiği projelere nakdi destek devam etmekte olup, bu kapsamda hangi projelerin ve özellikle destek alan vakıf veya dernek isimleri kamuoyu ile paylaşılmamaktadır.
Yine Bakanlığa bağlı kuruluş olarak faaliyet gösteren ve kuruluş amacı amatör sporlara katkı sağlamak olan ve yıllık ortalama 50 milyar Türk lirası hasılat yapan Spor Toto Teşkilat Başkanlığı gelirlerinin dağıtımı 5018 sayılı kanun kapsamı dışında olmasından dolayı şu an tabir yerindeyse devletin en büyük örtülü ödeneği gibi çalışmaktadır. Bunun en bariz örnekleri kayyum belediyelerine gönderilen ve ne şekilde kullanıldığı tespit edilemeyen ödeneklerdir. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı olan Spor Toto Teşkilat Başkanlığı harcamaları Sayıştay Denetimine tabi olmadığı için bu harcamaların kamuoyu ile paylaşılması büyük önem taşımaktadır.
Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi 2020 Mart Ayı Sonrası ve 2020-2021 Sezonunda Oynatılmayan Kategoriler ve Liglerinde 950.000 faal sporcu müsabaka yapamamaktadır. Engelli Spor Branşları ve Paralimpik Sporlar Başlığı altında 43.000 civarı sporcumuz ve son olarak ise Yaz ve Kış Olimpik Spor Branşları Başlığı altında yaklaşık 3.000.0000 sporcumuz mağdur olmuşlardır. Ayrıca hem takım sporlarında hem de bireysel sporlarda; okul sporları ve üniversitelerarası ulusal spor organizasyonlarının hiç birisi yapılmamıştır.