Yabancı pilot mu yerli pilot mu? Pilotların mağduriyetleri giderilmelidir!

Havacılık sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde istihdam edilecek yabancı pilotların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca düzenlenecek çalışma izni, yabancı uyruklu pilotların lisanslarını Türkiye’de geçerli kılan Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden alınacak Validasyon Belgesi ile birlikte geçerlilik kazanmaktadır. 

Türkiye’de toplam pilot sayısı yaklaşık olarak 12 bin rakamına yaklaşmıştır. Son 2 yıldır pandemi sebebiyle havayolu şirketleri yeni pilot alımı yapmadığı gibi Onur Havayolları 1 Nisan 2020 tarihinden bu yana aktif uçuş faaliyetlerini durdurmuş bulunmaktadır. Gelinen süreçte çalışanlarına maaş ödemediği ve kısa süre içinde iflas edeceği iddiası birçok basın yayın organında dile getirilmektedir. 

Daha önce 2020 yılı başında iflas etmiş Atlas Global Havayolları ve 2018 yılında iflas etmiş Borajet Havayolları’ndan dolayı birçok Türk vatandaşı pilot işsiz kalmış ve neticesinde de pandemi sürecini en ağır ekonomik şartlarda geçirmek durumunda kalmışlardır. 

1990’lı yıllardan bu yana onlarca havayolu şirketi iflas etmiş, ettirilmiştir. Bu şirketlerden geriye binlerce kabin memuru, teknisyen, pilot ve diğer tüm şirket çalışanları mağdur edilmiştir. Özellikle son dönemde, iflas süreçleri takip edildiğinde, Onur Havayollarının da aynı senaryo ile iflasa götürüldüğü gözden kaçmayacaktır. 

Onur Havayolu Şirketi’nde bugün 21 aydır 1800’den fazla çalışan maaş alamamaktadır. Şirket, 2020 yılında personelini ücretsiz izinli göstererek, kısa çalışma ödeneği adı altında maaşlarını devlete ödetmiştir. Onur Havayolları’nda 300 pilot, Atlas ve Borajet Havayolları iflasından sonra da 200 pilot olmak üzere yaklaşık 500 civarı tecrübeli pilot işsiz durumda kalmış, son 3 yıldır pilotaj eğitimini tamamlamış 1100 tecrübesiz pilotla birlikte toplamda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaklaşık 1600 pilot işsiz bırakılarak, atıl bir kaynak olarak bekletilmektedir. 

Tecrübesiz bir pilotun tüm eğitimleri için harcanan süre 2 ile 4 yıl arasında değişmekle birlikte eğitim maliyeti de 100 bin Euro’yu bulmaktadır. Her bir tecrübeli pilotun yıl/uçuş saat bazında tecrübe maliyeti ise ortalama kişi başı 400 bin Euro olarak bilinmektedir. Kullanılmayan kaynak kapasitesi hesap edilirse;

1100 x 100.000 = 110.000.000 Euro ve 

600 x 400.000 = 240.000.000 toplamda 350.000.000 Euro, yani

3.800.000.000 TL (Üç milyar sekiz yüz milyon Türk Lirası) değerindeki kaynak, kullanılmadan bekletilmektedir. 

Türkiye’de aktif olarak faaliyet gösteren havayolu şirketlerinde yaklaşık olarak 750 yabancı pilotun çalıştığı bilinmektedir. Her bir pilotun çalıştığı şirkete ekonomik maliyeti (maaş+konaklama+lisanslandırma ücretleri+aylık memleketlerine gidiş geliş masrafları ve aracı kuruluşlara verilen komisyonlar) 200 bin Euro’dur. Toplamda yıllık yabancı pilotlara ödenen ücretler 150 milyon Euro olarak hesaplanabilir. Son 10 yıldaki yabancı pilot istihdamının Türk ekonomisine maliyeti ise yaklaşık 1 milyar Euro’yu bulmuş, bu şekilde artış devam ederse önümüzdeki 10 yıl için 2 milyar Euro olması kaçınılmaz olmuştur. 

Neredeyse bütün yabancı pilotlar kazandıkları paraları kendi ülkelerine götürürken, bunun karşılığında ise ülkeye hiçbir döviz girişi olamamaktadır. Yine, 350 milyon Euro değerinde işsiz Türk Pilotlarının atıl bırakılması hem üzücü hem de düşündürücüdür. 

Pandemi öncesinde Avrupa Birliği ülkelerinde Türk vatandaşlarının çalışabilmesi için öncelikle EU oturma hakkı olması ve Avrupa Sivil Havacılığı (EASA) onaylı pilot lisansına sahip olması şartları öne sürülerek Türk Lisanslı pilotların Avrupa Havayolu Şirketlerinde çalışma imkânları neredeyse yok edilmiştir. Pandemi sürecinde ise dünyada faaliyet gösteren tüm havayolu şirketleri yabancı pilotları işten çıkarmış ve ülkelerine göndermiştir. Böylelikle işsiz Türk pilot sayısının yukarıda belirtilen rakamların da üzerinde olduğu açıktır. 

2020 yılında, yabancı pilot oranı yüzde 11 iken, pandemi dolayısı ile Sayın Cumhurbaşkanının verdiği talimat neticesinde yüzde 2 seviyesine düşürülmesi, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından tüm havayollarına talimat olarak bildirilmiş, ancak gelinen süreçte yabancı pilot sayılarında gözle görünür tatmin edici bir azalma olmamıştır. Bu konunun tekrar dile getirilmesi, hatta SHGM yetkisinde olan çalışma izinlerinin onaylanmasının durdurulması seçeneği düşünülmelidir. 

Ayrıca SGK kanunları kapsamında çalışma hayatımızda emeklilik yaşı 65’e kadar uzatılmıştır. Bu durum, sivil havacılıkta, ticari uçuş pilotlarında da çalışma yaşı olarak uygulanmaktadır. Ancak şirketler pilot alımlarında, kaptan pilotlar için 53-55 yaş ve ikinci pilotlar için de 40-45 yaş olarak işe alım kriteri uygulamaktadır. Bu durum anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olmakla birlikte,Avrupa ülkelerinde böyle bir şartın getirilmesi kesinlikle insan haklarına aykırı olarak değerlendirilmektedir. Şu anda iflas eden şirketler, dolayısıyla işsiz kalan pilotların en az yüzde 30’u bu yaş kriterini sağlayamadığından Türk şirketlerinde iş bulmalarının da önü kesilmektedir. 

İşe alımda pilotların önüne konulan bir diğer, “son 1 yıl içinde aktif olarak uçuş yapmak” kriteri, pandemi dolayısıyla işsiz kalan pilotların son 2 yıl uçuş yapmadıkları gerçeği düşünüldüğünde, kriter olmaktan çok bariyer olarak pilotların önüne çıkmıştır.  

Gelecek Partisi olarak biz, meseleyi milli bir mesele olarak ele alıyor ve havayolu şirketlerine sesleniyoruz: Başta Türk Hava Yolları olmak üzere, ülkemizde faaliyet gösteren havayolu şirketlerinin;

-Yukarıdaki saymış olduğumuz kısıtlamaları ortadan kaldırması,

-İşsiz pilotlara daha efektif iş imkânı sunması, 

-Türk sermayesini koruması,

-Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına her alanda öncelik vermesi gerekmektedir! Bu kadar işsiz Türk pilotu dururken SHGM’nin yabancı pilot istihdamı anlaşılabilir değildir. 

Türk pilotlarının önlerine konulan engelleri aşmaları adına bizler Gelecek Partisi olarak her zaman yanlarında olacağımızın, konuyu takip ederek seslerine ses olacağımızın sözünü veriyoruz.

Kamuoyuna saygılarımızla…

Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı