ENGELLİLERİN ENGELLERİNİ KALDIRIN ARTIK
Ülkemiz nüfusunun neredeyse yüzde 13’nün engelli kabul edildiği, çevresi ile beraber otuz milyon vatandaşımızı ilgilendiren bir hususta bile kısa bir zaman öncesine kadar yasalarımızda yer bulan aşağılayıcı ifadeler hala hafızalardadır.
Gelecek Partisi olarak engelli vatandaşlarımızın durumlarını dile getirmek ve farkındalık oluşturmak adına daha önce yaptığımız açıklamalarda; Bir devletin gelişmiş ve medeni bir ülke olup olmadığı her şeyden önce fiziksek ve mental engeli olan vatandaşlarına uyguladığı pozitif ayrıcalıkların derecesi ile orantılı olduğunu ifade etmiştik. Gelişmiş ülkelerin; eğitim, sağlık ve ulaşım gibi konular başta olmak üzere, tüm standartlarını engelli vatandaşlarını önceleyerek belirleyen, merkezi ve yerel yönetimleri ile altyapıdan üst yapıya her aşamada engellilerin topluma ve sosyal hayata katılımını kolaylaştıran standartları tavizsiz uygulayan devletler olduğu çok açıktır.
Hükümetler bu konuda öncü rol üstlenerek yasal düzenlemelerle standartları uygularken toplum da vicdan ve dimağlarında oluşan engelli algısını değiştirmelidir. Zira onları birer yük gibi gören (hatta görmezden gelen) bu algı maalesef hala etkin bir şekilde devam etmektedir. Devlet bazı engellilerin istihdam edilmesi ve bir kısım altyapı düzenlemeleri gibi hususlarda günah savar kabilinden arızi(geçici)çözümler yerine çok daha kapsamlı uygulamaları biran önce uygulamaya sokmalıdır. Bugün iktidar engelli vatandaşlarımızın bir kısmını istihdam ederken geride kalanların hayatına ne tür bir katkı sağlamaktadır?
Mesela 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’da 2005 yılında yapılan değişiklikle “Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir” denilerek geçici 3. madde eklenmişti. Eklenen geçici 3. madde Kanun’da yer aldığı gibi 7 yıl geçmesine rağmen birçok ulaşım aracında düzenleme yapılmadığı gerekçesi ile ertelendi ve üzerinden 15 yıl geçti.
Sürekli ötelenen bu kanun engellilerin ulaşım hakkını zorlaştırması bir yana devlete olan güveni de sarsmaktadır. En son 2018’e kadar süre verilmiş ve maalesef 2018’e geldiğimizde 2 yıl uzatma daha verilerek ötelenmiştir. 2 yıllık sürenin Temmuz ayında dolması gerekiyordu ancak pandemi dönemi bahane edilip tekrar bir yıl daha uzatıldı. Son olarak koronavirüs sürecinde, ulaşım sektöründe bulunan firmaların bahaneleri yüzünden kanundaki düzenleme 1 yıl daha ötelendi.
Manidar olan ise; tüm vatandaşlarımıza eşitlik ve refah vadeden bu iktidar, korona sürecinde geçiş garantili yol köprü müteahhitlerine ödeme konusunda hiç tereddüt göstermezken konu engelli vatandaşlarımız olunca bahanelere sığınmayı marifet olarak görmektedir. İlginç olan bir başka husus da Ocak ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2020 yılını erişilebilirlik yılı ilan etmiş olmasıdır. Erişilebilirlik yılı ilan edilen bir dönemde engellilerin erişilebilirliğinin ötelenmesinin en çok da bu iktidara yakıştığını ifade etmek gerekir! Ayrıca kendi sorumluluklarını başkalarının sırtına yüklemekte çok mahir bu iktidarın, taşımacılık sektörü ile engelli vatandaşlarımızı karşı karşıya getirmesi de içler acısı bir durumdur.
Tüm bu ötelemeler, engelli bireylerin yaşamını kısıtlayan, mevcut haklardan yararlanmasını sınırlandıran ciddi bir sürece dönüşmüştür. TBMM’nin ivedilikle bir karar vermesi elzemdir. Ulaşım sektörü ile milyonlarca engelli vatandaşı karşı karşıya getirip yasayı uygulamayarak tüm halkımızı mağdur ettiklerinin farkına varmalılar. Bir an önce yasadaki ötelenmeden vazgeçilerek engellilerin ulaşıma erişilebilirliğinin sağlanması gerekmektedir. Zira hayatın içinde bulunan engelli bireyler bir otobüs firmasından biletini alıp, gelen otobüse binmek istediğinde çoğu zaman” ya nasıl yapacağız, otobüsümüz özel donanımsız”, “ muavin gelip “siz mi bineceksiniz maalesef alamıyoruz” demekte, engelli bireyde aldığı otobüs biletini gösterdiğinde muavinin şoförle konuşup gelince buyurun biz ücreti iade edelim diyerek para uzatmasının ne olduğunu yaşayınca mı anlayacaklar?
Kimsenin yardımı olmadan, normal yolcu gibi şehirlerarası otobüsle seyahat edememenin ne olduğunu anlamaları için, tekerlekli sandalye üzerinde bir otobüs terminaline giderek, otobüs gelince yolcu gibi davranarak, bir bilet alıp bu deneyimi yaşamalarını tavsiye ediyoruz.
Aslında ötelenen kanun değil sadece, yaşanamayan hayatlar ötelenmektedir. Gönül huzuru ile gezemeyen, bir yere gidemeyen, dolayısıyla yaşayamayan engellilerin sesi mutlaka duyulmalı ve gereği yapılmalıdır. Türkiye’nin birçok otobüs üreticisi proje hazır ama kanun yürürlüğe girmedi diyerek, normal otobüsleri üretip pazara vermeye devam etmektedirler. Engellilerle ilgili yapılacak bu teknik düzenlemenin firmalara mali yük getireceğini söyleyenlere engellilerin de otobüslere parayla bindiklerini, tükettikleri her üründe vergi ödediklerini ifade ediyor ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'nın “Yerleşme ve seyahat hürriyeti” başlıklı 23. Maddesinde yazan “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir” ilkesini hatırlatmak istiyoruz.
Bundan sonra yapılacak olan ise bir şekilde engelli olmuş vatandaşlarımızın tıpkı diğer bireyler gibi toplum hayatına katılımını sağlayacak uygulama ve düzenlemeleri hayata geçirmek olacaktır. Sabır ve azim ile yapabilecekleri sınırlı ama ufku çok geniş engelli bireylere engel olmadan yollarını açmak vazifemiz olacaktır. Engelli bireyler her şeyden önce içinde bulundukları topluma emanettir. İçimizdeki sevgisizlik ve kafamızın içindeki gerçek engelleri söküp atalım ve onlara acımayı ve küçümsemeyi terk edelim. Onlara birer suçlu gibi bakarak toplumdan dışlayan bizler, gerçekte bu cehaletin dimağımızdaki en büyük engel olduğunun farkında olmalıyız.
Gelecek Partisi, engelli ve engelli yakını tüm vatandaşlarımızın her daim yanında olmaya devam edecektir. Dile getirdiğimiz hiçbir hususun, güneşin altındaki kar gibi eriyip gitmesine izin vermeyeceğiz. Saygın ve onurlu birer vatandaş olarak hak ettikleri pozitif ayrımcılıklarla onları hayata sıkı sıkıya bağlayacak tüm çalışma ve çabanın içinde olacağımızın sözünü veriyoruz.
Gelecek Partisi Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı