Kamuoyuna Duyurulur
Anayasa Mahkemesi, Enis Berberoğlu hakkında oy birliği ile vermiş olduğu kararında;
Başvurucunun, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ve “Yargılamanın yenilenmesi” gerektiğine karar vermiştir.
6216 Sayılı Anayasa Mahkemesinin kuruluş kanununun 50. Maddesi 2. Fıkrasına göre, AYM nin yeniden yargılama kararı verebileceği açık bir şekilde ifade edilmiştir.
Bu tartışmasız gerçekliğe rağmen;
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin,
-İdari eylem ve işlemler için konulan “Yerindelik denetimi yapamaz” ilkesini gerekçe göstererek
-Ve yine hak ihlalinin varlığını kabul etmekle birlikte dosyanın tazminat ödenerek kapatılmasını işaret etmesi
Olaya ve hukuka aykırı bu gerekçelerle AYM nin kararına uymaması,
AYM nin kesinleşen kararına ve hatta kendi kararının gerekçesine aykırı bir durum oluşmasına sebebiyet vermiş,
Böylece açık bir anayasa ve yasa ihlali oluşmuştur.
Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir ve devletin yasama, yürütme ve “yargı” organlarını bağlar. Yapılan ihlal ile yargı kararlarının bağlayıcılığı kuralı bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı olması gereken ilk derece mahkemesi tarafından ortadan kaldırılmıştır.
İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu bu yanlış kararla,
– Hukuk devleti, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi ile,
– Ve yine 2010 yılında büyük umutlarla yapılan anayasa değişikliği ile hukuk sistemimize girmiş ve vatandaşlarımızın hak arama yollarını genişleten “Bireysel başvuru müessesesi” büyük yara almıştır.
Asıl konuşmamız gereken konular bunlar iken, eski Türkiye’nin kısır tartışmalarını hatırlatan komplocu polemikler ile oyalanacak zamanımız yoktur.
Suni ve içi boş bu tartışmaların,
Öncelikle hedefinin yaşatılan açık hukuksuzluğu örtmek ve sonrasında da genelde Anayasa Mahkemesinin yetkilerini kısacak, özelde de vatandaşların son bir umut olarak başvurduğu hak arama yollarından “Bireysel başvuru müessesesini” işlemez kılacak yasal değişikliklere zemin hazırlamak olduğunun farkındayız.
Koalisyon iktidarı kurumların, kuralların değersizleştirilmesi çabalarından artık vazgeçmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları evrensel standartlarda adalet, hukuk güvenliği, insan hak ve özgürlükleri ile demokratik hakları fazlası ile hak etmektedir.
Gelecek Partisi olarak vatandaşlarımıza hak ettikleri, hayatın her alanında adalet ve demokratik bir hukuk devleti vadediyoruz.
Gelecek Partisi