TFF Başkanı ve Yönetim Kurulunu İstifaya Davet Ediyoruz!
Dediğimize geldiniz!
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı ve yönetimi, iktidar gibi sabah başka akşam başka kararlar alarak, spor camiasına ciddi zarar veren adımlar atmıştır. Covid-19 tedbirler kapsamında alınan karalara istinaden önlemler yetersiz kalmış, spor camiasını zora sokmuş süreç ve sporcu sağlığını tehlikeye atmıştır.
TFF Mayıs ayında yaptığı açıklamada, 18 Temmuz’da 2. Lig, 3.Lig ve Bölgesel Amatör Lig müsabakalarının başlayacağını bildirmişti. TFF, öncesinde iktidar ile birlikte kararlar alarak virüsün yayılmaya başladığı süreçten müsabakaların seyircili oynanmasına izin vermiş, sonrasında seyircisiz oynanmasına ve en sonunda ise tüm müsabakaları iptal etmiştir. TFF, Bilim Kurulu’ndan görüşü almadan müsabakaların başlamasına karar vermiş, tarihleri ilan etmiş ve bu tarihleri ilerleyen süreçte erteleme karar almıştı.
Bununla birlikte 1.Ligler oynanırken, onlarca kulüpteki yüzlerce spor insanında virüs vakaları görülmesi üzerine durum gizlenmeye çalışılsa da, bazı vakaların basına yansıması engellenememişti. Süreç kötü yönetildiğinden TFF, 2.Lig, 3. Lig ve Amatör Ligleri başlatmak yerine tescil edilmesi gerektiğine karar verdi.
Yine aynı dönemde Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Gençlik ve Spor Politikaları İzleme Kurulu tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda, futbol müsabakalarının Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri ve Sağlık Bakanlığı’nın koordinesinde tesis alt yapısı uygun olan illerde tamamen izole edilmiş bir şekilde oynatılmasını futbol kamuoyu ile paylaşmıştı. Bugün gelinen nokta da üzülerek ifade ediyoruz ki Gelecek Partisi yine haklı çıktı ve TFF bu işi eline yüzüne bulaştırdı.
Gelecek Partisi, Gençlik ve Spor Politikaları İzleme Kurulu Başkanlığı olarak, Mart ayında virüs Türkiye sınırlarına dayandığında, müsabakaların seyircisiz oynanması, maçların TV’de şifresiz yayınlanması önerdik. Yine liglerin Bilim Kurulu onayı ile başlatılmasına Sağlık Bakanlığı denetiminde belli bir ilde liglerin izole edilerek üç günde bir maçların oynatılarak bitirilmesini önermiştik. Ancak ne yazık ki, önerilerimiz dikkate alınmadı. Önerilerimiz dikkate alınmış olsaydı, sporcularımız virüse yakalanmadan sağlıklı bir şekilde ligler bu ay sonu itibari ile bitmiş olacaktı. TFF, Süper Lig ve 1. Lig müsabakalarını normal şartlar altında oynatmaya başlayınca süreci kontrol edemediğini anladı ve 2.Lig 3.Lig ve Bölgesel Amatör Lig müsabakalarını oynatmama kararı almış ancak haftalardır yüksek miktarlarda ücretler ödeyerek kamp yapan takım yöneticilerini, futbolcuların, teknik direktörlerin yaşadıkları maddi manevi durumları göz ardı ederek 2. Lig, 3. Lig ve Bölgesel Amatör Lig müsabakalarının oynatılmayacağını açıklamış ama tescil işleminin nasıl yapılacağını açıklamamıştır. Bu durumda tüm futbol kamuoyunu belirsizliğe sürüklemiştir.
Bu karar ile TFF Gelecek Partisi Gençlik ve Spor politika İzleme kurulunca süreç içerisinde kendilerine sunulan tavsiyelerin doğruluğunu tescil etmiş oldular. İnat ile tavsiyelerimizi dikkate almayan iktidar, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile TFF, sporcu sağlığını tehlikeye atmış ve liglerin iptal etmek zorunda kalmıştır. Sonuç itibari ile TFF’nin süreci kötü yönetmesinin sonucu olarak, Süper Lig ve 1. Lig kulüplerinde spor insanlarına virüs bulaşmıştır ve müsabakalarda haksız rekabetler oluşmuştur. 2.Lig, 3. Lig ve Bölgesel Amatör Lig kulüpleri TFF kararlarına inanarak müsabaka yapılacak diye ciddi maddi külfetlere girmiş ve zor durumda kalmışlardır.
Başından beri uyarılarımızı dikkate almayan ve kötü yönetim şekli ile futbol camiası ve spor insanlarrımızı riske atan TFF Başkanı ve yönetimini İSTİFAYA davet ediyoruz. Gittikçe siyasallaşan TFF’nin bir grubun tekeline terk edilecek kadar kıymetsiz bir kurum olmadığını hatırlatmak isteriz. TFF’nin aslı görevi kulüpleri, futbol camiasının çıkarlarını korumak ve sporcularımızın sağlığını düşünmektir.
Gençlik ve Spor Bakanı’nı da, ilgisiz tutumundan ötürü spor camiası adına kınıyoruz. Biliyoruz ki süreci TFF başarılı yürütseydi bundan siyasi rant devşirme hesapları yapılacaktı. Süreç kötü yönetildiği için Gençlik ve Spor Bakanı ortalıkta gözükmemektedir. Futbola gönül veren milyonarca insanı ilgilendiren bu olaylara süreç içerisinde Partili Cumhurbaşkanından, atanmış Sağlık Bakanına kadar tüm yetkililerde konuya “Fransız kalarak” ne kadar duyarsız kaldıklarını futbol kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz. İktidar ve atanmış Spor Bakanı bu süreçte futbolcuları ve futbol camiasını kaderine terk etmiştir.
Şimdi soruyoruz;
1- En başında Gelecek Partisi Gençlik ve Spor Politikaları İzleme Kurulu tarafından detaylı bir şekilde futbol kamuoyu ile paylaşılan teklif neden kulak arkası yapılmıştır?
2- Bu kararlar alınırken atanmış Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu nerededir ve neden çıkıp bir açıklama yapmamaktadır?
3- Gençlik ve Spor Bakanlığı ve TFF’nin derdi üzüm yemek midir? Yoksa bağcıyı dövmek midir?
4- Bu kadar kulüp yöneticisi, teknik direktör, antrenör ve futbolcunun yaptıkları hazırlıkların karşılığı nasıl ödenecektir?
5- İptal edilen bu müsabakalardan elde edilecek Spor Toto İsim Hakkı Bedeli, federasyon gelirleri ve diğer sponsorluk gelirleri Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından karşılanacak mıdır?
Takdir bu işin kahrını ve zahmetini çeken kulüp yöneticisi, teknik direktör, antrenör, futbolcu ve seyircilerindir.
Futbol kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Gelecek Partisi
Gençlik ve Spor Politikaları İzleme Kurulu