20 Temmuz itibari ile başlamış bulunan adli ara verme (adli tatil) 31 Ağustos itibariyle sona ermiş bulunuyor. Öncelikle bu gün başlayan yeni adli yılın başta mahkemelerimizden adil kararlar bekleyen vatandaşlarımız olmak üzere avukat, hakim ve savcılarımız ile tüm yargı çalışanları için verimli ve başarılı bir yıl olmasını diliyoruz. Yeni adli yılın her yıl dile getirilen ancak bir türlü başarılamayan “yargılamanın hızlı ve etkin bir şekilde yapılması” hedeflerinin artık gerçekleşmeye başladığı, yargı ve hakim bağımsızlığı ve teminatlarının hayata geçirildiği, savunmaya gereken itibarın gösterildiği bir dönemin başlangıcı olmasını istiyoruz.
Yeni adli yılın başlaması vesilesiyle Gelecek Partisi olarak tekraren belirtmeliyiz ki; yargı çalışanları ve vatandaşlar bakımından hiçbir faydası olmayan, aksine birçok soruna neden olan, başka ülkelerde örneği de bulunmayan adli tatil (adli ara verme) uygulamasının derhal kaldırılması gerekmektedir.
Mevcut uygulamada, mahkemeler 20 Temmuz’da başlayacak tatil uygulamasını gerekçe
göstererek duruşmalarını Haziran ayından itibaren Eylül-Ekim aylarına, Temmuz ayından itibaren de Ekim-Kasım aylarına ertelemekte, böylece adli tatil fiili olarak 3-4 aya kadar çıkarılmaktadır. Her Ocak ayında verilen fiili ara da hesaba katıldığında yılın neredeyse yarısında adalet hizmetleri tatil edilmektedir. Yargılama sürelerinin tahammül edilemez boyutlarda olduğu ülkemizde, yargılamalar adli tatil nedeniyle ayrıca uzamaktadır. Mahkemeler karar çıkardıkları dosyaların gerekçeli kararlarını 15-30 gün içinde yazmak zorunda olmalarına rağmen adli tatili gerekçeli karar yazma dönemi olarak görmektedirler. İş yükü ve birçok basit işlem gerekçe gösterilerek uzun duruşma günleri verilmesi nedeniyle bitmeyen davalar, adli tatil nedeniyle daha da uzamakta ve vatandaşların haklı şikayetlerine neden olmaktadır. Bunun yanında belki birkaç yılda bir Türkiye’ye gelen gurbetçilerimiz başta olmak üzere acil işleri olan veya başka bir tarihte gelmesi mümkün olmayan vatandaşlarımız, adli tatil nedeniyle mahkeme kapılarından geri dönmektedirler. Yargıya olan güven endeksinin %17’ye düşmesinin nedenlerinden bir tanesi de yargılamayı gereksiz şekilde uzatan adli tatil uygulamasıdır.
Her kamu çalışanı gibi yargı görevlilerinin de temel hakları olan tatil ihtiyaçlarını otoriter bir yaklaşımla ve 40 gün süreyle toplu olarak ve hep birlikte yaptırmak veya hep birlikte mesaiye zorlamak, demokratik değerler açısından da kabul edilebilir değildir. Herkesin tatil hakkını kendi kişisel ihtiyaçları doğrultusunda belirleyebilmesi, temel bir hak ve özgürlük olup yargı çalışanları da tatillerini kendi ihtiyaçlarına göre ayarlayabilmelidir. Mevcut uygulama, bir hakimin kendi şahsi ihtiyaçlarına göre tatil planlaması yapmasını imkansız hale getirmekte, adli tatil içinde yıllık iznini kullanmış olan hakimler ihtiyaçları halinde zor durumlara düşmektedirler. Neden olduğu sorunları tek tek saymanın mümkün olmadığı adli tatil uygulaması, adliyelerdeki çalışma düzenini bozmakta, diğer hakimleri de zor durumlara düşürmektedir.
Her adli yıl açılış törenlerinde, yargı bağımsızlığını da yok sayarak siyasi şov ve yargı mensuplarına toplu propaganda dayatmasına dönüşen adli yıl açılış törenleri düzenlemekten başka bir amacı kalmayan, yargılamaları uzatmaktan başka netice vermeyen ve yargıya güveni olumsuz etkileyen bu uygulamaya acilen son verilmelidir.
Önemle belirtmeliyiz ki Devletin en önemli fonksiyonlarından biri olan adalet dağıtma görevinin yıl içinde resmi olarak 40 gün, fiili olarak 3-4 ay süreyle tatil edilmesi, sosyal hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmayan, hukuk devleti imajını yaralayan bir uygulamadır.
Zikrettiğimiz tüm olumsuzların giderilmesi için hükümeti “Adli tatil” uygulamasını kaldıracak yasal düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz.
GELECEK PARTİSİ ADALET POLİTİKALARI İZLEME KURULU BAŞKANLIĞI