15 Temmuz 2016’nın yıldönümünde, aziz milletimize ve devletimize yönelik alçakça darbeyi tezgahlayan, bizzat katılan veya maddi–manevi destek sağlayan, darbelerin her türlüsünü meşrulaştırmaya çalışan tüm kesim, kişi ve zihniyeti temel insan hakları tüm demokratik değerler ve hukuk devleti adına kınıyor, şiddetle lanetliyoruz.
Darbe teşebbüsünü bastırmak ve millet iradesine sahip çıkmak amacıyla hiçbir tereddüt göstermeksizin kendini tankların ve kurşunların önüne atarak feda-i can eden tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar ve yakınlarına sabırlar diliyoruz. Allah aziz milletimize başka acılar yaşatmasın.
Ülkemizin benzeri başka felaketler yaşamaması için 15 Temmuz’un karanlıkta kalan kısımları maalesef ortaya çıkarılmamıştır. Alınması gereken dersler ve tedbirler yerine o gün kaybettiğimiz canlar ve bedeller üzerinden iktidar devşirme gayretleri devam ettirilmiştir. FETÖ ile mücadele etmek adı altında ülkemiz ve devletimiz başka “paralel yapılanmalara” teslim edilmiştir. FETÖ benzeri yargılama teknikleri çok daha ileri boyutlara taşınarak hukuk güvenliği, yargı bağımsızlığı ve demokratik değerler tarumar edilmiştir.
15 Temmuz darbe girişimini suistimal eden iktidar, darbe teşebbüsünün sağlamış olduğu meşruiyeti kötüye kullanarak kendi otoriter rejimini ihdas etmiş ve iktidarını devam ettirebilmek için hukuk ve demokrasi dışı yöntemleri olağan hale getirmiştir. Ülkeyi gizli ilişkiler üzerinden yönetmeyi usul haline getiren hükümet, yasama ve yargının denge ve denetleme imkanlarını yok etmiştir. Ülkemiz sistemik bir yolsuzluk ve gayrı meşru çıkar ilişkilerinin merkezi haline getirilmiştir. Bir “mafya babasının dava arkadaşı”, bir suç örgütü liderinin “halk kahramanı” haline geldiği bir ülkede hukukun üstünlüğünden, huzur ve barıştan bahsetmek mümkün değildir. Kopkoyu bir korku ikliminin yaygınlaştırıldığı bir ortamda, gelişmeden, kalkınmadan ve onurlu bir yaşamdan bahsetmek imkanı kalmamıştır. Hukukun üstünlüğü ve demokrasinin erdem ve gerekliliğine inancı bulunmayan illegal ortaklıklar üzerinden ülkeyi yönetmek yaşadığımız sorunların en önemli nedeni olup devam ettirilemez bir siyaset anlayışıdır.
Ülkemizin normalleşmesine imkan ve fırsat tanımayan ve 15 Temmuz ihanetini kendi yolsuzluk düzenine kılıf yapmayan çalışan iktidarı artık hukuka dönmeye, temel insan hak ve özgürlüklerine saygılı davranmaya, darbe gerekçe gösterilerek yapılan her hürlü hukuka aykırı iş ve işlemlerden dönmeye ve meydana gelen zararların giderilmesi için gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz. Bu minvalde GELECEK PARTİSİ olarak aşağıdaki hususların ivedilikle yerine getirilmesini öneriyoruz;
• KHK düzeni artık sona erdirilmelidir. Sorgusuz, sualsiz kamudan ihraç imkanı veren kanunlar uzatılmak yerine ortadan kaldırılmalıdır.
• Yargı üzerindeki baskıları sona erdirmek “hukuk devleti iddiasının” birinci şartıdır. Adil yargılanmanın temini için yargının yakası artık rahat bırakılmalıdır.
• Halkın temsilcisi olan TBMM’nin yok edilen itibarı ziyadesiyle iade edilmeli, devletimizin gerçek bir hukuk devleti ve demokratik bir devlet olduğu söz ve hamasetle değil fiili olarak ortaya konulmalıdır.
• Başka 15 Temmuzların yaşanmaması için siyasi partiler ve ilgili kurumlar başta olmak üzere tüm sivil toplum ile işbirliği yapılarak her türlü tedbir alınmalıdır.