ASGARİ ÜCRET NE OLMALI?

Bilindiği gibi yaklaşık 6 milyon civarı asgari ücretli ve aileleri ile beraber işverenleri de derinden etkileyen asgari ücretin tespiti hususunda sendikalar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasındaki görüşmeler devam etmektedir.

2022 asgari ücret alt sınırı için TİSK 3.500 TL, Türk-İş 4.000 TL işverenler ise 3.100 TL tutarında beklentileri olduğunu kamuoyuna açıklamışlardır.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise işçilerimizin % 37’sinin 3.700 ile 4.000 TL arasında beklentisi olduğunu, küçük işletmelerde çalışan işçilerin daha alt düzeyde talep ettiklerini açıklamıştır. Bakanlığın bu açıklaması ile çalışanların %37’sinin dışında kalan ve çoğunluğu oluşturan kesimin tercihlerinin ne olduğu hususunda bir çalışma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca Bakanlık tarafından gerçekleştirilen ankete göre işverenlerin % 34’ünün 3500-3750 TL arasında, % 19,3’ünün 3250-3500 TL arasında, % 13,7’sinin 3750-4000 arasında beklentileri olduğu açıklanmıştır. Yine burada da işveren tarafının beklentisine dair bir belirsizlik oluşturulmuştur.

2021 yılının tamamı için asgari ücret 2.557,59 TL olarak belirlenmiş ve 268,31 TL bekar kişi için Asgari Geçim indirimi ile beraber 2.825,90 TL olarak belirlenmişti. Bu durumda asgari ücretin işverene maliyeti 4.453,99 TL’dir. Bununla beraber 2021 yılının ilk gününde dolar kuru 7,36 TL iken 2.557,59TL asgari ücret 347,50 dolara tekabül etmekte iken bugün dolar kuru 13,85 TL seviyesine yükselmiş asgari ücret de 185 dolara kadar düşmüştür. Yani 2021 Ocak ayında 2.557,59 TL olan asgari ücret bu gün reel olarak 162,50 dolar değer kaybı yaşamış, yılbaşına göre neredeyse yarı seviyesine kadar düşmüştür. 2.557,59 TL olan AGİ’siz asgari ücret bırakın zammı, sadece yıl başındaki döviz cinsinden değerini koruyabilmiş olsa bu durumda bile 4.812.88 TL seviyesinde olmalı idi. Avrupa’da en düşük seviyeye düşen bu asgari ücret ile ücretlilerin yoksulluğa mahkum edildiği acı bir gerçektir.

Dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile birlikte giyim, konut(elektrik, kira, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçları için yapılması zorunlu diğer harcamalarının toplam tutarı olarak Türk-İş tarafından yoksulluk sınırı 10.396 TL olarak açıklanmıştır. Asgari ücret belirlenirken TÜİK’e göre belirlenmiş Tüketici Fiyat Endeksi oranlarına göre artış yapılmaktadır. TÜİK, Kasım 2021 itibariyle yıllık TÜFE oranını %21,31 olarak açıklamıştır. Asgari ücretin belirlenmesinde güvenli bulunmayan TÜFE oranı tek başına yeterli değildir.

Raflardaki gıda etiket fiyatlarının bir yılda iki katından fazla arttığı bir dönemde işçi asgari ücreti reelde yarıya inmiştir. Bu durumda asgari ücrete ne oranda zam yapılırsa yapılsın temel ihtiyaç ürünlerine her gün gelen zamlar karşısında hiçbir etkisi kalmayacaktır. Mevcut iktidarın geçmiş yıllarda olduğu gibi sürekli deneme yaptığı yeni Çin modeli vb. ekonomik sistemleri vatandaşın cebindekini alıp götürmeye devam edecektir.

Bu yüksek enflasyonist ortamda verilecek zamların hepsi bir süre sonra eriyerek gidecek ve bir şey ifade etmeyecektir. Ayrıca, hem enflasyonun gerisinde zam vermiş olunacak, hem de verilen zam şu anki enflasyonla çok kısa bir sürede anlamsız hale gelecektir. Bu ekonomik zorlukları yaşatanlar hükümette olduğu sürece model üzerine model denemesi devam edecek ve eninde sonunda vatandaşı sefaletle ve yoklukla karşı karşıya bırakmış olacaktır.

Bu yüzden bu işin çaresi, asgari ücrete yapılacak kısıtlı zamlar değil, ekonomik sistemin ve bu ekonomik sistemi kurgulayanların bir an önce değişmesidir.

Gelecek Partisi olarak, asgari ücretten kesilen vergi ve sosyal güvenlik işçi payının Hazinece karşılanarak, çalışanlara ve iş yeri sahiplerine destek olma önerimizi yineliyoruz.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Politika İzleme Kurulu Başkanlığı
Hazine ve Maliye Politika İzleme Kurulu Başkanlığı