Son günlerde kamuoyuna yansıyan haberlere göre Bale Sanatının spor dalları arasında sayılacağı, 2 aylık eğitimler ile bale eğitmenliği belgesi, 1 haftalık kurslar ile de bale antrenörlüğü belgesi verileceği yönünde çalışmaların yapıldığı belirtilmektedir. Bu söylentiler devam ederken Türkiye Dans Sporları Federasyonunun 56 saatlik ‘’Bale Antrenörlüğü Programı’’ Açması sanat camiasında infiale neden olmuştur.
Öncelikle şu bilinmelidir ki Anayasamızın ‘’DEVLET OPERA VE BALESİ PERSONELİ HAKKINDA KANUN’’ gereği bal yapan kişiler sanatkar sayılmakta ve Bale Hocası olmak için minimum 12 yıl eğitim alınmaktadır.
Ayrıca Anayasamızın 64.maddesinde ‘‘Devlet sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur’’ maddesi yer almaktadır.
Üniversitelerimizde ise 30 yılı aşkın süredir balerinlik faaliyetleri Güzel Sanatlar Fakültelerinde yürütülmektedir.
Bale eğiticiliği veren tüm MEB Onaylı kurum ve kuruluşlar Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Onaylı bir müfredat programı uygulamaktadır.
Spor belli tekniklerle kurallara uyularak yapılan ve asıl amacı yarışmak olan bedensel aktivitedir. Bale ise içerisinde dansı,jestleri,mimikleri barındıran, müzik , tiyatro ve dekorlarla desteklenmiş ileri düzey teknik gerektiren ve amacında yarış mantığı olmayan dünya standartları ve dili olan bir sanat dalıdır.
Özetle bale uygulamalarının hepsi bir sanat dalı olup bale sanatını icra edenlerde sanatçıdırlar. Bale emekçilerinin emeklerini, tecrübelerini ve meslek değerlerini hiçe sayan her uygulama sanata vurulmuş bir darbedir. Yetkililerden ivedilikle hatalarından dönmelerini bekliyoruz.
‘’O YÜZDEN DİYORUZ Kİ BALE SPOR DEĞİL SANATTIR’’