Sakarya Üniversitesi’nde akademik unvanını taşımaktan aciz bir kişinin katıldığı TV programında üniversiteleri “neredeyse fuhuş evleri” olarak tanımlaması tek kelimeyle vahimdir.
Gelecek Partisi olarak bu söylemi şiddetle kınıyoruz. Bu hakaretin gereğinin hukuk çerçevesinde gecikmeden yerine getirilmesini bekliyoruz.
Bugün asıl sorgulamamız gereken, söz konusu kabul edilemez hakareti bile mümkün kılan akıl dışı tartışma atmosferidir. Liyakatsizlik ve iktidara sadakat bildiren kişilerin hakaret ve saldırı icazetine sahip kılınması ne yazık ki yaşadığımız bu seviyesizliği normalleşmiştir. Ülkeyi yönetenlerin toplumun her kesimine hakaret edilebildiği, insanların birbirini dinlemek yerine önyargılar ile düşman gördüklerini linç etmeyi tercih ettikleri bir atmosfer bizi bugün bulunduğumuz noktaya getirmiştir.
Asgari yetkinlik ve nezaketi gözetmesi beklenen yayın organlarının, sadece siyasi sadakat ve yakınlık üzerinden mevcut çarpıtılmış tarih ve toplum algısını körükleme misyonu edinen kişilerin arenasına dönüşmesi, gerçek dışı her türlü hezeyanın dillendirilmesine zemin hazırlamıştır. Anılan kişi, bu sistemin her an tekrarlanması mümkün arızalı bir dışavurumu olarak değerlendirilmelidir. Akılcı, nitelikli ve çoğulcu bir yaklaşım benimsenmedikçe karşımıza çıkan bu şuursuzluk ne ilk ne de son olacaktır. 72 adet rektörün hiçbir uluslararası yayın ve atfının bulunmadığı üniversitelerimizin geleceği seviyenin bundan daha iyi olması beklenemezdi.
Üniversite ve toplum değerlerine aykırı olan bu açıklamanın hasıraltı edilmeyip gerekli inceleme ve araştırmaya tabi tutulması gerektiği gibi, eğitim kurumlarımızdan yayın organlarımıza kadar bu vahim hatalara yol açan mevcut çarpık düzenin gözden geçirilmesine vesile kılınmalıdır. Gelecek Partisi olarak bunun takipçisi olacağız.
Eğitim kurumları ve özellikle üniversiteler, bilimsel araştırma ve nitelikli bireyler yetiştirme merkezleridir. Bu asli misyonu gölgeleyecek her türlü açıklama ve faaliyetin öncelikle bu kurumlara ve yüklendikleri misyona zarar verdiği açıktır.
Üniversiteler, araştırma, geliştirme ve eğitim alanındaki başarılarıyla gündeme gelmeli, toplumsal değerlerimize ve eğitim anlayış ve pratiğimize aykırı bu tür gelişmelerle kamuoyunda yer almamalıdır.
Gelecek Partisi üniversiteye liyakati getirerek bu siyasallaşma hareketine son verecek ve üniversitelerimizin gerçek bilim yuvaları olmalarını sağlayacaktır.
GELECEK PARTİSİ
EĞİTİM POLİTİKALARI İZLEME KURULU