Roman Sivil Toplum Örgütlerinin Millet İttifakına Destek Açıklaması

Bizler, yani bu ülkenin herkes gibi birinci sınıf vatandaşı olması gereken biz Romanlar için yoksulluk, ötekileştirme, dışlanmışlık maalesef kara bir yazgıdan ibarettir. Ve bu bugünün meselesi de değildir. Üzülerek söylüyorum ki bu kader (sizlik) yakamızı hiç bırakmadı. Geçmişte hiç değilse kaderimize razı bir şekilde yaşamaya çalışıyorduk. İyi kötü bir düzenimiz de vardı. Kimse yaşadığımız mekanlardan kentsel dönüşüm bahaneleri ile başka yerlere göndermeye çalışmıyordu. 


Biz kimseden bize özel ayrıcalıklı bir muamele istemiyoruz. 
Ama biz romanlar bu ülkenin belki de en kırılgan kesimlerinin başında geliyoruz. Romanlar bu coğrafyada önyargıların ve ayrımcılığın belkide ete kemiğe bürünmüş timsalidir maalesef. .İktidar bugüne kadar Roman toplumunun sorunlarını çözmek ve köklü tedbirler almak yerine, kendinden önceki yönetimleri suçlayarak onlar yapmadı onlar etmedi diyerek sadece bizleri oyalamakla yetindi. AK Partisi güya uyguladığı politikaların ne kadar eşitlikçi ve ayrımcılığa, ötekileştirilmeye izin vermeyen politikalar olduğunu anlattı da anlattı. Ama sadece anlattı, sadece konuştu. İktidarının, Roman vatandaşların dezavantajlı hayatlarının ortadan kaldırılması konusundaki salt laf üreten tavrı bizlerin umutlarını ve bilhassa çocuklarımızın gençlerimizin vatanımıza olan aidiyet duygusunu maalesef örseledi ve örseliyor. Sorunlarımızın kangrenleşmesine zemin hazırlayan kültürel önyargılar, sosyal haklardan yararlanamama ve ayrımcılık uygulamalarının aidiyet inancını örselemeye neden olduğu bir hakikattir. 

Ülkemizde biz Roman vatandaşların en büyük sorunu sadece bu da değil. İşsizlik ve yoksulluk yüzünden hep standartların altındaki yaşamak ve barınmak zorunda kalıyoruz. Mesela herkesin bildiği bir konu olarak; İstanbul Sulukule başta olmak üzere bu iktidar döneminde kentsel dönüşümün rant merkezli bir anlayışla ve adlında art niyetli bir yaklaşımla yapılması, Romanları mağdur ettiği gibi uzun yıllar yaşadıkları bu mekanlardan resmen zorla sürülmeleri büyük bir travmaya da sebep oldu. Ne eski yaşadığımız mekanlarımıza dönebildik ne de bizi gönderdikleri yerlerde mutlu ce huzurlu olabildik.


Bizler, çok şey istemiyoruz. Herkes gibi bu ülkenin anayasasında ve kanunlarında öngörüllen eşit ve sosyal devlet anlayışının gereğinin yerine getirilmesini istiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz, evrensel ilkelere ve standartlara uygun tüm çözümlerin buran evvel hayata geçirilmesini istiyoruz.
Roman vatandaşların içinde bulunduğu yoksulluk ve yoksunluk girdabından ülkemizin tüm insanları gibi çıkmak kurtulmak istiyoruz. Aile Yardımı Sigortası’nın özellikle uygulanmasını istiyoruz ki bu sosyal desteklerin, ısınma, su, elektrik gibi destekler ke beraber verileceği için, Roman vatandaşlarının yaşam şartları görece bir şekilde iyileştirilecektir.

Bizlerin çoğu yapamadı ve imkan bulamadı ama çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını eğitime eşit erişim, kalıcı istihdam ve gelir getirici iş olanakları sağlanmasını istiyor ve hatta bunun için nerdeyse yalvarıyoruz.

Bakınız, Romanların %35’i gerçekten kötü yaşam şartlarında hayat sürüyor. Sağlıksız evler ya da gecekondularda yaşıyor. Bizim çocuklarımızın yüzde 33’ü düzenli aşı bile olamamaktadır.Sağlıklı gıdaya paraları yetmediği için ailelerin %30’u gece yatağa aç girmektedir.Roman erkeklerin %14’ü, Roman kadınların ise, %30’u hâlâ okur-yazar bile değildir. Sadece okur-yazar olan Roman erkekler %17; Roman kadınlar ise %23 oranındadır maalesef. Roman vatandaşların %53’ü ayrımcılığa uğradıklarını düşünmektedir. Romanların %34’ünün iş ararken, %30’unun ev ararken, %13’ünün ise sağlık hizmetlerinden faydalanırken ayrımcılığa maruz kaldıklarını ifade etmek istiyorum. Ve maalesef üzülerek söylüyorum ki okullarda ayrımcılığa, dışlanmışlığa uğradığını düşünen çocuklarımızın oranı %13’tür. Çalışan Romanların  %76’sı düzenli gelir elde edememektedir. Romanların %38’i 3-5 bin arası TL’nin altında, %43’ü ise bugün açlık sınırının 10 binlerin olduğu şartlarda 3 ile 5 bin TL’nin altında aylık hane halkı geliri elde etmektedir. Romanların, Sadece %11’inin düzenli bir işe sahip olduğu bir ortanda, %25’inin işsiz olduğu görülmektedir. Esasen tüm bunlar Roman vatandaşların ve ailelerinin kronik bir işsizlik sorunuyla karşı karşıya oldugunu göstermektedir. Romanların %75,8’i çalıştıkları işten düzenli bir gelir elde edememekte,%80,6’sı da maalesef “sigortalı” bile değildir..

Netice itibariyle bir yandan işsizlik, bir yandan ötekileştirme ve ayrımcılık, bir taraftan horlanmak, bir yandan gelecek endişesi, bir yandan verilen ama yerine getirilmeyen vaatlerle örselenen umutlarımız bizi yaralamakta ve vatanımıza aidiyet duygumuzu örselemektedir. Biz romanlar vatanımızı seviyoruz ve asla ihanet etmedik ve etmeyiz de. Bu konu bizim kırmızı çizgimizdir hatta amentümüzdür. Bizler de devletimizden yöneticilerimizden ve özellikle 40 gün sonra gelecek millet ittifakından bizlere sahip çıkmasını ve mevcut hükümet gibi boş vaatlerle bizleri aldatmasını istemiyoruz. 

Ve inanıyoruz ki aldatmayacaklar da. Buna inanıyor ve sözlerin sözlerine güveniyoruz. Bir ve beraber bu ülkede huzurlu ve birinci sınıf vatandaşlar olarak hep beraber yaşayacağız. Millet İttifakını desteklediğimizi kamuoyuna saygı ile arz ederiz.Selam ve saygılarımızla.