12 Nisan 2021’de Osmaniye Cumhuriyet Savcısı’nın, Osmaniye Devlet Hastanesinde görevli Ortopedi uzmanına karşı gösterdiği tavır ve Dr. Kemal Gökhan Günel’in maruz kaldığı muamele, Türkiye’de sağlık çalışanlarının uğradığı şiddet ve mobbingin düzeyini net olarak göstermektedir. Randevu almadan ve sıra beklemeden muayene olmak isteyen Osmaniye Cumhuriyet Savcısı, görevli doktorun içeride başka hasta olması, mevcut polikliniğin heyet polikliniği olduğunu ifade etmesi ve savcıya kendisini ameliyat eden doktor tarafından kontrolünün yapılmasını önermesine rağmen, tehdit ve hakaretlerde bulunmuştur. “Ben Cumhuriyet Başsavcısıyım, bana bakacaksın, seninle görüşeceğiz, " gibi uygunsuz ifadelerle, kendisini devlet ilan eden savcı, ardından emniyet aracılığı ile doktoru “ters kelepçe” taktırarak karakola ifadeye götürülmesi emrini çıkartmıştır.
Aynı gün nöbetçi olan doktor, saat 16.00 sularında nöbet yerinden polisler tarafından ters kelepçe takılarak alınmaya çalışılmış ancak mesai arkadaşlarının etten duvar örerek korumasıyla doktor kelepçelenmekten kurtarılmıştır. Emniyete götürülen nöbetçi doktor 3 saat emniyette bekletilmiş, 1 saatlik ifade alma süresince ifade alan memurların, "Eşinle sen covid geçirince psikolojin bozulmuştur." şeklinde saygısız ve çirkin muamelesine de maruz kalmıştır.
Devlet görevinin verdiği yetki ve otoritenin, bir başka kamu çalışanının üzerinde usulsüz talep ve şahsi menfaat için yaptırım aracı olarak kullanılmasının yanında, savcının bağlı olduğu kurumun ve basının olayı yansıtma şekli de içler acısıdır.
Cumhuriyet Başsavcılığı yaşanan mefhum olayı "Osmaniye Cumhuriyet Savcısının muayene talebini yerine getirmeyen nöbetçi doktor gözaltına alınmıştır." beyanatı ile duyururken, basında ise olay "Kendisini muayene etmeyen doktorla tartışan savcı…" ifadeleriyle kamuoyuna duyurulmuştur.
Pandemi döneminde, doktorlar ve sağlık çalışanlarının ne kadar zor şartlarda fedakarca hizmet verdiğini, üstelik bu fedakarlığın sadece pandemiye mahsus olmadığını tüm dünya anlamış durumdadır. Sağlık ordusundan verdikleri 400’e yakın şehidin acısını yüreklerine gömerek görevlerine devam eden sağlık çalışanları, kamuda alınan tüm tedbirlerin dışında tutulmalarına ve olumsuz çalışma koşullarına rağmen mücadelelerine insanüstü bir gayretle devam etmektedirler. Buna rağmen randevu almadan, sıra beklemeden muayene olmayı talep eden Osmaniye Cumhuriyet Savcısının kendini Cumhuriyet Başsavcısı gibi hatta devlet gibi görüp, “suç bildirmesi”, “anında yargılaması”,” karar vermesi” ve “ters kelepçe taktırarak gözaltına alınması emrini verdirmesi” anlaşılır ve kabul edilebilir değildir.
Çıplak ve muhtaç olarak geldiğimiz, "er kişi niyetine" yahut "kadın kişi niyetine" kılınan namazla ayrıldığımız dünyada, aç kaldığımızda, hasta olduğumuzda ve musalla taşında eşitiz. Aynı acizlikteyiz. Aynı mağduriyeti yaşıyoruz.
Bir doktor muayene ettiği kişinin, zengin/yoksul, amir/memur, vasıflı/vasıfsız olmasına bakmaz. İnsan onuruna yakışacak düzeyde sağlık hizmeti sunar. Eğitimini, mesaisini ve ömrünü bu ulvi gayeye adamıştır.
Gelecek Partisi olarak;
- Savcının, kendini diğer insanlardan üstün görerek, randevusuz ve sıra beklemeden muayene olma talebini,
- Bağırarak ve tehdit ederek, doktora sözel ve psikolojik şiddet uygulamasını,
- Ters kelepçe taktırmaya çalışarak fiziksel şiddet uygulatmasını,
- Emniyette ifade alan memurların, aynı zamanda nöbetçi olan bir sağlık çalışanını saatlerce bekleterek, saygısızca ifadelerle, psikolojik şiddet uygulamasını,
- Cumhuriyet Başsavcılığının hastanedeki sistem ve kamera kayıtlarına ve görgü tanıklarına rağmen, "Nöbetçi doktor hakkında hakaret suçundan soruşturma başlatılmıştır" şeklinde ön yargılı açıklamasını
- Haberin basında veriliş biçimini KINIYORUZ.
HSYK başkanı olarak savcıya soruşturma izni veren Adalet Bakanı Abdülhamit Gül doğru bir adım atmıştır. Soruşturmanın adil ve şeffaf bir şekilde yapılmasını bekliyor, davanın takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz.
Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, Dr. Kemal Gökhan Günel’i telefonla arayarak verdiği destek ile meslektaşına sahip çıktığı için teşekkür ederken, sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yasaları çıkarmaya, var olanları da tavizsiz uygulamaya davet ediyoruz.