Ömer Faruk Gergerlioğlu, seçim bölgesi olan Kocaeli ilinde yaklaşık 90 bin vatandaşımızın oyunu alarak Türkiye Büyük Millet Meclisine seçilmiş bir milletvekilidir. Kamuoyunun malumu olduğu üzere Meclis çalışmaları sırasında kimlik ve aidiyet ayrımı yapmaksızın tüm mazlum ve mağdurların haklarını savunmuş, milletin sesi olmuş ve iktidarın her türlü hukuksuz icraatını her fırsatta dile getirmiştir.
Öyle anlaşılıyor ki, Saray yönetimi ve iktidar ortakları Sayın Gergerlioğlu’nun bu çalışmalarından rahatsız oldular ve onu susturmaya karar verdiler.
Sayın Gergerlioğlu hakkında hukuk dışı yürütüldüğü aşikâr olan bir yargılama süreci başlatıldı. Anayasal dokunulmazlık güvencesi göz ardı edilerek hukuk tarihinde görülmemiş bir hızla yargılamaya devam edildi ve cezası Yargıtay tarafından onaylandı. Millet iradesinin tecelligâhı olan Meclis'te bu hukuksuz karar okunarak nihayet Sayın Gergerlioğlu’nun milletvekilliği de düşürüldü.
Oysa Anayasamızın 83. maddesinin 3. fıkrasında yer alan hüküm, Gergerlioğlu aleyhine hükmolunan cezanın ertelenmesini emretmektedir. Bu hükme göre “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.” Kaldı ki Gergerlioğlu’nun bir haberi retweet eden eyleminin bu cezayı haklı kılıp kılmadığı, ifade hürriyetinin meşru alanı düşünüldüğünde fevkalade tartışmalıdır.
Bütün bu olaylar ülkemizde bir süreden beri devam eden hukuksuz uygulamaların sınır tanımadan ilerlemekte olduğunu göstermektedir.
Bu bağlamda Sayın Gergerlioğlu;
- Mecliste bulunurken bir şafak vaktinde polisler tarafından fiziki müdahaleye maruz bırakılarak gözaltına alınmıştır,
- Yine bir sabah evine gelen polislerce insan hak ve hürriyetleri çiğnenerek, aile bireylerinin önünde rencide edilerek adeta linç edilircesine derdest edilmiştir,
- Bu sırada yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kendisine anjiyo uygulanmış ve yoğun bakımda tutulduğu süre boyunca keyfi olarak ellerine kelepçe takılmıştır,
- Meclis kürsüsünde yaptığı bir konuşmada işkencelerini dile getirdiği bir polis şefinin kendisini evinden almak üzere görevlendirilen ekipte yer aldığı ortaya çıkmıştır.
Gelecek Partisi olarak aziz milletimizin hür iradesiyle Meclis'e gönderilen Sayın Gergerlioğlu’na yapılan tüm bu muamelelerin keyfi ve hukuksuz olduğunu, bunların maşeri vicdanı fevkalade yaraladığını değerlendiriyoruz.
Ülkemizde yaşanan hak ihlallerini, yolsuzluk ve usulsüzlükleri dile getiren bir milletvekilini susturarak örtbas edebileceğini sanan iktidar yanılıyor. Gelecek Partisi yaşanan tüm hak ihlallerini, yolsuzluk ve usulsüzlükleri dile getirmeye devam edecektir.
Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun bir habere sadece erişim linki vermesi nedeniyle hüküm giymesi ve milletvekilliğinin düşürülerek onu Meclise gönderen seçmenin iradesinin yok sayılması milletimiz tarafından ibretle izlenmektedir.
Her sıkıştığında“milli irade” söylemine sarılan otokratik iktidarın gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Halkın iradesini sadece kendileri seçildiği müddetçe kutsal gören, aksi durumda ise millete topyekûn hakaret ve beddua eden bu despotik güruhun, hukuku araç yaparak muhalif her sesi cezalandırması karşısında her türlü mücadeleyi vermek Gelecek Partisi için bir görevdir.
Sayın Gergerlioğlu'na verilen ceza hükmü de, halkımızın kendisine tevdi ettiği kutsal görevin kendisinden zorla alınışı da, hürriyetinden yoksun bırakılması da haksızdır, hukuksuzdur ve keyfîdir.
Baskı ve zorbalığa karşı hürriyeti, zalime karşı mazlumu, çürümüşlüğe karşı erdemi, otokrat zihniyete karşı demokrasiyi, adaletsizliğe karşı hak ve hukuku savunma ve koruma konusunda her zamankinden daha kararlıyız.
Sayın Gergerlioğlu’na reva görülen tüm gayri insanî muameleleri ve hukuksuzlukları bugün olduğu gibi kime karşı yapıldığına bakmaksızın gelecekte de her zaman kınayacağız.
İNSAN HAKLARI BAŞKANLIĞI