Dünyada tüm ülkelerde hızlı bir şekilde yayılan Koronavirüs, Türkiye’de ilk kez 11 Mart 2020 tarihinde tespit edilmiş; diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de vaka sayısı her geçen gün artarak devam edegelmiştir.
Koronavirüs salgını birçok ülkede insanlar üzerinde sağlık sorunlarına ve can kayıplarına yol açarken bir taraftan da mal veya hizmet üretimini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Dolayısıyla birçok işyeri faaliyetini tamamen ya da kısmen durdurmakta ya da normal çalışma süresini azaltarak faaliyetini sürdürmektedir. Bu durum, hem işçinin gelir kaybına neden olmakta hem de işvereni ekonomik olarak ciddi boyutta etkilemektedir.
Öncelikle vurgulanmalıdır ki, salgının etkilemediği hiçbir meslek grubu yoktur. Ne var ki öncelikle işçilerin sağlığını, dolayısıyla da yaşama hakkını tehlikeye attığı da bir gerçektir. Herkes gibi işçinin yaşama hakkı ve sağlık hakkı anayasal güvence altındadır. Hiç kimse işçileri sağlığını riske etme pahasına çalışmaya zorlayamaz. Ne var ki işçinin çalış(a)maması demek onun ekonomik gelirden mahrum kalması demektir. Hukuken hiç kimsenin salgın koşullarında çalışmaya zorlayamayacağı işçilerin, gerçekte yaşamını sürdürmek için her koşulda risk alıp çalışmak zorunda olduğu tartışmasız bir gerçektir.
Daha açık anlatımla, işçiler açısından küresel salgın koşullarında yaşama hakkının, sağlık hakkının güvence altında olduğunu, çalışmak zorunda olmadığını söyleyebilmemiz için, yasalardaki güvencenin kağıt üzerinde kalmaması ve çalış(a)mayan işçinin ve gelirinin güvencede olması gerekir.
İktidar yetkilerini kullanan parti/lerin süreci şeffaf biçimde yönetemedikleri, pandemi ile ilgili sayısal verileri halktan gizledikleri, bu tür olağanüstü haller için hazır bir stratejilerinin bulunmadığı, maske dağıtımından başlayarak aşı tedariki ve aşılama konusuna varıncaya kadar tam bir acziyet içinde oldukları tüm halkımızca fark edilmiştir. Buna rağmen Korona salgınının çalışma hayatı ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle işçi ve işverenin korunmasına ilişkin birtakım tedbirler alınmış; hukuki düzenlemeler yapılmıştır.
Koronavirüsün Türkiye’de resmen görülmesinin ilanından sonra 17.04.2020 tarih ve 7244 sayılı “Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kabul edilmiştir. Daha sonra farklı düzenlemeler yapılsa da ilk ve kapsamlı düzenlemeler 7244 sayılı Kanun ile yapılmıştır. Gerek yeni hükümlere gerekse henüz hakkında yasal düzenleme bulunmayan hallere ilişkin görüş ve önerilerimiz ekli rapordadır.