Sosyal güvenlik, huzurlu bir toplum hayatının vazgeçilmez unsurudur. Sosyal Güvenlik, her ferdin sadece iktisadi hayata dair, çalışma, tüketim ve tasarruf ilişkilerini ya da günlük yaşam koşullarını degil, aynı zamanda geleceğe dair umutlarını ve endişelerini de derinden etkilemektedir. Sosyal yönü ağır basan ve iktisadi bir sorun olan işsizlik, her geçen gün giderek artmakta, özellikle gençlerimizin büyük bir kısmını atıl durumda ve kendi ayakları üzerinde durmanın mutluluğundan mahrum bırakmaktadır. Ülkemizin en temel sorunu 15 yaş üstü nüfusumuz 63 milyon kişiyi aşmış olduğu halde sadece 32 milyon kişinin işgücünü oluşturması, çalışmaya hazır insanlarımızın sadece %44’ünün, yani 28 milyon kişinin iş bulabiliyor ve çalışabiliyor olmasıdır. Hal bu iken bir de ilk işten çıkarmaların kadın istihdamında olması acı bir gerçek maalesef.
Sosyal devlet olmanın gereği ve başta gelen önceliğinin işsizliği önlemek olduğu akıldan çıkarılmaması, bu amaçla yatırımlarla yeni istihdam alanları açılarak aktif mücadele yöntemleri uygulanmalı, çalışma istek ve iradesinde olan herkese gelirini sağlayacak bir iş olanağı sağlanmalıdır. Sosyal devlet çabası ile işsizliği önleme konusunda gösterilecek başarı, sağlıklı ve huzur içinde bir toplum yaratma çabalarını kolaylaştıracaktır.
Öte yandan sosyal devlet, sosyal sigortaların finansmanına iştirak eder. Devletin sosyal sigortaların finansmanına katılması refah devletinin bir gereğidir. Sosyal sigortaların finansmanına doğrudan katılmayan bir devlet, bir ticari işletme gibi onu iflas ettiremez, bu noktaya gelinse bile, kapsamına aldığı kişilerin sosyal güvenlik garantisini sağlamakla yükümlüdür.
Bu vesileyle Sosyal Güvenlik Haftası’nı kutluyor ve önerilerimizi şöyle sıralıyoruz;
1- GSS kapsamında borcu olanların borçları, pandemi borçlarının 3 aylık dönemlerde gelir testine tabi tutulmaksızın silinmelidir.
2- Sosyal güvencesi olmayan kişiler, herhangi bir işte çalışmadığı için sosyal güvence altında bulunmamakta ve/veya kayıt dışı istihdam edilmektedir. Sosyal Güvencesi olmayan /geliri olmayan vatandaş bakmakla yükümlü olduğu her bir birey için aylık GSS 107 lira 33 kuruşu ödemekte zorlanmaktadır. Pandemi sürecinde kişinin bakmakla yükümlü olduğu kişilere sunulun sağlık hizmeti kişinin kendisinden alınan GSS bedelinden karşılanmalıdır.
3- Pandemi sürecinde hastalık ayırt edilmeksizin tüm ilaçlar sağlık güvencesi kapsamında karşılanmalıdır.
4- Kayıt dışı istihdamın geç kayıt içine alınması ile oluşacak gecikme cezaları af kapsamına alınarak kayıt dışının kayıt içine alınmasının önü açılmalıdır.
5- SGK yapılandırması ihlal edilmiş olanlara bir hak daha verilmeli, yeni bir düzenleme ile mevcut taksitli borçlar ve 30/04/2021 tarihi itibariyle gecikmiş borçlar yapılandırma kapsamına alınmalıdır.
6- Pandemi sürecinde kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin desteklerinde yaşanan tarih sınırlamasından kaynaklı mağduriyetlerin giderilmesi için, kayıt içi çalışan ve pandemi sürecinde hiçbir destekten faydalanamayanlara 3 ay süreyle aylık 1.500- TL ödeme yapılmalıdır.
7- Mart 2020 dönemi itibari ile aylık prim borçlarını ödeyemeyerek borçlu kalmış işverenlerin SGK prim teşviklerinden faydalanması sağlanmalıdır.
8- İktidar, tek şirket altında toplanmış belediye ve il özel idare çalışanlarının (taşeron işçiler 657/4D) kadrolu işçi statüsüne alınması vaadini yerine getirmelidir.
Gelecek Partisi
Hazine ve Maliye Politikaları Başkanlığı
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Politikaları Başkanlığı