Elleri, aklı ve kalbiyle çalışan hemşirelerimizin her biri 431 kişiye hizmet vermekte iken OECD ülkelerinde hemşire başına düşen kişi 102’dir. 200 bine yakın kadrosu ile hali hazırda çalışan hemşireler, iş yükünden, maruz kaldıkları şiddetten, mobingden, geçim sıkıntısından ve son olarak pandemiden nefes alamaz hale gelmişlerdir.
Pandemi döneminde kamu çalışanlarından 66 saat daha fazla çalışmakta olmalarına rağmen maaşlarında çalışma saatlerine oranla artış yapılmamıştır. Mesleğini severek, fedakarlıkla yapan hemşirelere asgari ücretten hallice olan maaşları bölük pörçük verilmekte, verilmesi gereken ek ödemeler, covid bakan/covid bakmayan şeklinde ayrım yapılarak pek çok hemşireye ödenmemektedir. Oysa hastanelerde covidle temas etmeyen hiçbir sağlık çalışanı bulunmamaktadır. Son olarak, 1 Nisan’dan geçerli olacak şekilde sağlık çalışanlarına 4 aylık ek ödeme verileceği resmi gazetede yayınlanmış ancak kime ne kadar verileceği objektif kriterlere değil de Sağlık Bakanlığının inisiyatifine bırakılmıştır. Ayrıca sabit maaş, döner sermaye ve ek ödeme adı altında alınan maaşlar, diğer kamu personelinden farklı olarak damga vergisi kesilerek çift vergilendirmeye tabii tutulmaktadır. Doktor harici sağlık çalışanları için döner sermaye sistemi neredeyse hiç çalışmayarak geçtiğimiz 10 yıl içinde sağlık çalışanlarının maaşlar erimiş ve maddi olarak çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkmıştır.
Ne yazık ki ülkemizde her durumda sağlık çalışanları hariç ifadesi kullanılarak bu ifadenin nelere mal olacağı düşünülmeden gece yarısı yayınlanan genelgelerle pandemi yönetilmektedir. 10 yaş altı çocuğu olan tüm kamu personeline anne babadan birisine izin hakkı verilmesine rağmen sağlık çalışanlarına bu hak tanınmamıştır. Kreşlerin kapalı olduğu ve mali yetersizlik yüzünden bakıcı tutamayan aileler bu süreçte mağdur edilmiş ve durumla ilgili yetkililer tarafından herhangi bir açıklaması dahi yapılmamıştır.
Covid sürecinde hastalananlar, hastalığın 7. gününde henüz PCR negatifleşmeden çalışmak zorunda bırakılmış hem bakılan hastalar hem de mesai arkadaşları riske atılmıştır. 2 tam doz aşısı olup buna rağmen PCR pozitif olanlar hemşireler bulunmaktadır. Çünkü fazla mesai yapmak zorunda kalıp uzun süredir tam kapasite çalışan tüm sağlık çalışanlarının vücut direnci düşmüştür. Sağlık çalışanlarının bu zor süreci salimen geçirebilmesi için acilen yeni atamalar yapılması gerekmektedir.
Maalesef Sağlık Bakanlığı toplantılarda hemşirelere hiç yer vermeyerek onları adeta yok saymaktadır. Herhangi bir pop sanatçısının twitine cevap veren Bakan, küçük çocuğunu büyük çocuğuna emanet edip üstünü kilitleyerek göreve gitmek zorunda kalan hemşirelere cevap vermemektedir. Bu durumun en acı örneği, Çorum’da bir hemşire arkadaşımızın komşuya emanet ettiği çocuklarının yangında hayatını kaybetmesi ile hepimizin yaşadığı büyük acıdır. Hemşireler içinde bulundukları durumu anlatmak ve taleplerini iletmek için yöneticilere başvurduklarında hiçbir muhatap bulamamaktadırlar. Pek çok hemşire yakınmaları dile getirdiği için, liyakatsiz yöneticiler tarafından görev yeri değişikliği ve benzeri şekilde bezdirilmektedir.
Hemşireler eş durumu tayini yapılmadığı için ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarının aile birliğini koruyamayıp, aynı ilde bile yakın yerlere tayin etme gibi durum gözetilmemektedir. Gece gündüz çalışan hemşireler aile bir arada değilse nasıl sağlıklı hizmet sunacaktır?
Sağlık Bakanı her toplantıda yeterli malzeme var diye açıklama yapsa da yeterli malzeme ve koruyucu ekipman olmadığı için hemşireler kendi sağlıklarını korumak için pek çok kez koruyucu ekipman ve malzemeleri kendileri temin etmek zorunda kalmaktadır.
Covid-19 pek çok ülkede meslek hastalığı ilan edilmiş, ülkemizde ise yasak savma kabilinden meslek hastalığı sayılmasını sağlayacak bir yönetmelik çıksa da Çalışma Bakanı illiyet bağı olması gerekir dediği için geçersiz haldedir. Oysa herkese evde kal denen dönemde sağlık çalışanlarının izin hakkı, tatil hakkı, istifa hakkı, işten çekilme hakkı yoksa bundan daha güçlü bir illiyet bağı olabilir mi?
Gelecek Partisi olarak zorlu günlerden geçtiğimiz bu süreçte fedakar hemşirelerimiz için iktidardan taleplerimiz şu şekildedir:
- İnsan onuruna yakışır hayat sürecek maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesi,
- Döner sermaye, ek ödemeler ve fazla çalışma haklarının eşit ve adil bir şekilde verilmesi,
- 7x24 kesintisiz hizmet esasına göre çalışan sağlık çalışanlarının 10 yaş altı çocuklarına güvenli, 24 saat esasına uygun kreş, anaokulu etüt merkezi gibi birimlerin hastane yerleşkesi içinde açılması,
- Farklı sendikalara üye olmak isteyen sağlık çalışanlarının eşit muameleye tabi tutulması,
- Liyakate dayalı atama ve mesleki yükselme,
- İş yükünün azalması için acilen hemşire atamalarının yapılması,
- Yapılan işin özelliğine uygun olarak, koruyucu ekipmanların yeterince temin edilmesi,
- Lise dengi okul bitirmiş 700 bini aşkın hemşire yardımcısı sağlık mezunlarına, eğitim seviyelerinin arttırılması, sertifikasyon programları.. vb gibi en uygun çözümü geliştirerek, tayin bekleyen gençlere acilen bir çözüm üretilmesi,
- Covidden vefat eden sağlık çalışanları şehit olarak kabul edilmesini talep ediyoruz.