ULUSLARARASI KURULUŞLARDA KADINLARLA İLGİLİ BAZI GELİŞMELER / 2020
Gelecek Partisi “Kadınları; Demokratik ve Müreffeh Bir Toplumun Öznesi” olarak kabul etmekte, kadına yönelik şiddetin ülkemizin önemli sorunlarından biri olarak karşımızda durduğunu, adli tedbirlerin şiddetle mücadelede yetersiz kalmasının sorunun psikolojik ve sosyolojik yönüne de dikkat çektiğini, adli tedbirlerden taviz vermeksizin sorunun kaynağında yani zihinlerde çözümüne yönelik olarak toplumun tüm kamu ve sosyal yapılanmalarının katılımı ve işbirliği sağlanacağını vb. Programında en açık haliyle ve kararlılıkla ilan etmektedir.
Ülkemizde olduğu gibi, bütün dünyada, bilhassa uluslararası kuruluşlarda bu konulara ilgi her geçen gün artmakta, faaliyet gündemlerinde epeyce yoğun şekilde yeralmaya başladıkları görülmektedir. (Bu notumuz ülkemizdeki kadın haklarının durumu, ihlalleri veya maruz kaldıkları şiddetle ilgili olmamakta, sadece bazı uluslararası kuruluşlarda bu konularda 2020 yılı içinde yaşanan birtakım gelişmeleri ana başlıklar ve özetle ele almaktadır) Bu çerçevede, kadın hakları, maruz kaldıkları hak ihlalleri, covid19 salgını döneminde kadınların durumu ve kendilerine yönelik artan şiddet vb. konular 2020 boyunca uluslararası düzeyde çeşitli toplantı ve forumlarda değerlendirilmiş, tartışılmış ve çeşitli kararlar da alınmıştır. Sonuçta; kadın haklarıyla ilgili 2020 içinde uluslararası ölçekte önemli gelişmeler meydana gelmiştir. Bunlardan bazıları ana başlıklar halinde aşağıdaki şekilde özetlenebilecektir.
2020 yılına küresel ölçekte bakıldığında kadınların siyasi, iktisadi, sosyal vb. süreçlerde yetersiz temsil edilme, eğitim ve iş hayatı başta olmakla çeşitli alanlarda erkeklerin çok gerisinde bulunma durumları devam etmektedir. Birtakım ülkelerde bu nedenlerle birtakım kota uygulamalarının mevcut olduğu görülmektedir. Genelleme mümkün değilse bile bazı ülkelerde bu uygulamaların müsbet sonuçları olmuştur. Kadınlara karşı şiddet ise bütün dünyada en vahim başlıklardan birini teşkil etmekte, ayrım göstermeksizin; gelişmiş, gelişmemiş veya gelişmekte bulunan vb. bütün ülkelerde büyük bir sorun olmayı sürdürmektedir. Dünya’da hergün çok sayıda kadın şiddet nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Türkiye’de yıl içinde 300’e yakın kadın şiddet kurbanı olarak yaşamını kaybetmiştir. Dünya’da ölümle sonuçlanan kadın şiddet mağdurlarının sayısı ise yılda yaklaşık 80-100 bini bulmaktadır. Neredeyse her üç kadından biri de fiziki şiddet mağduru olmaktadır.
Kadına yönelik şiddet, maruz kaldıkları ihlaller, hak kayıpları vb. küresel bir mesele olmaktadır. Örneğin ABD’de, her 4 kadından birinin yaralanma veya travma ile sonuçlanan şiddet kurbanı olduğunu, siber tacizlerin, cinsel istismarların, iş yerlerinde cinsiyete dayalı yükselmeden kaynaklanan sorunların, eğitim alanında eşitsizliğin ciddi anlamda kadınların aleyhine sürmekte bulunduğunu çeşitli araştırmalar ortaya koymaktadır. Bu bakımdan kadınlarla ilgili çeşitli konular, bilhassa da kadına yönelik şiddet 2020 yılı boyunca çeşitli uluslararası kuruluşların da gündeminde olmuştur.
*Bu çerçevede; 4.Dünya Kadın Konferansı ve Pekin Bildirisi’nin 25.yılına da rastlaması nedeniyle BM bünyesinde 2020 içinde çeşitli faaliyetler gerçekleştirilmiş, BM 75. Genel Kurulu’nun 2020 sonbahar oturumlarında kadınlarla ilgili olarak çeşitli kararlar kabul etmiştir.
BM’nin kabul ettiği bu kararlar arasında; Kadın ve Kızlara Yönelik Kaçakçılıkla Mücadele (75/158) Kadınlara Karşı Şiddetin Her Türlüsüyle Mücadele’nin Güçlendirilmesi (75/161) Covid19 Salgını ve Kadınların Durumu (75/156) Covid19’un Kadınlara Etkilerinin Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Ulusal/Uluslararası Mücadelenin Güçlendirilmesi (75/156) ile Kadınların Silahsızlanma ve Silahların Yayılmasının Önlenmesi Süreçlerine Etkin Katılımları (75/48) bulunmaktadır.
Kadın hakları konusunda öncü kuruluşlardan Avrupa Konseyi bünyesinde kadına karşı şiddetin önlenmesiyle ilgili olarak 1990’lı yıllardan itibaren önemli çalışmalar yapılmıştır. 2002’de AK Bakanlar Komitesi’nde kadınların şiddete karşı korunması konulu bir karar alınmış (Rec.2002/5), AK Başkanlar/Başbakanlar 2005 Varşova Zirvesi’nde aile için şiddetle ilgili kapsamlı çalışmalar yapılması kararlaştırılmış, AK Parlamenter Meclisi de bu çalışmalara destek vermiştir. (1450/2000, 1582/2002, 1777/2007, 1327/2003 sayılı kararlar) Bu faaliyetler neticesinde AK Bakanlar Komitesi aralık 2008’de bir uzmanlar grubu oluşturmuş ve gruba bu alanda bir Sözleşme taslağı hazırlaması görevini vermiştir. Sözkonusu çalışmalar aralık 2010’da tamamlanmış ve AKBK’de 7 nisan 2011’de onaylanan Kadına Yönelik Şiddetin ve Aileiçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair AK Sözleşmesi 11 mayıs 2011’de İstanbul AKBK sırasında imzaya açılmıştır. Bu süreçte AK Bakanlar Konseyi Dönem Başkanlığını Türkiye’nin yaptığı hatırlanmalıdır. İstanbul’da imzalanan ve yeterli onaycı ülke sayısına (10 onay) ulaşarak 1 ağustos 2014’de yürürlüğe giren adıgeçen Sözleşme kendi alanında ilk uluslararası belge olmuştur. Bugün itibariyle 45 ülke (ve AB) imzacı, 34 ülke Sözleşmeyi onaylamış durumdadır.
2020 boyunca da AK bünyesinde kadın haklarıyla ilgili çalışmalar sürmüş, AK bu Sözleşmenin diğer ülkelerce de imzalanması ve onaylanması yönünde çağrılarında bulunmuştur. AK Sözleşmesini izlemekle görevli Uzmanlar Grubu / GREVIO 5 yıl boyunca 20 izleme ziyareti gerçekleştirmiş ve 17 ülke raporu hazırlamıştır.
Buna mukabil Sözleşme’yle ilgili olarak Bulgaristan, Slovakya, Polonya ve Macaristan gibi ülkelerde geri çekilme, onaylama sürecini durdurma gibi siyasi, hukuki tartışmalar 2020 boyunca sürmüştür.
2020 içinde AK çalışma grupları kadına karşı dijital şiddetin önlenmesi, salgın döneminde ev içi şiddetin artmasının önlenmesi gibi konuları da ele almış, ayrıca yukarıda bahsekonu AK Sözleşmesi’ne dair Malta, İspanya ve Andorra’nın Ülke Rapor’ları da değerlendirilmiştir.
İslam İşbirliği Teşkilatı’nın kadın hakları alanına son dönemde giderek daha yakın bir ilgiyle yaklaşan kuruluşlardan biri olduğu izlenmektedir. Bu konuda 1 kasım 2016’da İstanbul’da kabul edilen İİT Kadının Güçlendirilmesi Eylem Planı (OPAAW) bilindiği gibi önemli belgelerden birini teşkil etmektedir.
İİT Kadının Geliştirilmesi Merkezi Statüsü 15. ülke olarak Kamerun’un da onayını müteakiben 2020 içinde yürürlüğe girmiştir. İİT’in bir uzman kuruluşu olarak Merkezin Kahire’de tesisi Dışişleri Bakanları’nın Şam (2009) toplantısında kararlaştırılmış, Statüsü ise 2010 yılında Duşanbe’de 37. Dışişleri Bakanları toplantısında onaylanmıştır. Statüyü bugüne kadar 24 ülke imzalamış durumdadır.
Dünya’da kadınların durumu konusu İİT Dışişleri Bakanları Konseyi’nin Niamey-Nijer’de 27/28 kasım 2020 tarihinde gerçekleştirilen toplantısında da ele alınmıştır. Niamey Bildirisi’nde Kadının Geliştirilmesi Merkezi Statüsü’nün yürürlüğe girmesinden duyulan memnuniyet de dile getirilmiştir.
Dışişleri Bakanlarının bahsekonu Niamey Toplantısı’nda ayrıca İİT ülkelerinde kadının durumuyla ilgili olarak 2 karar da alınmış (57/47-Pol ve 4/47-Cul), modern esaret ve kadınların istismarına karşı eşgüdüm içinde mücadelenin önemine dikkat çekilmiş, bilhassa az gelişmiş İİT ülkelerinden gelişmiş ülkelere yönelik insan kaçakçılığının her türlüsü şiddetle kınanmıştır. İİT gibi kapsamlı bir çatı kuruluşunun kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve durumunun iyileştirilmesine dair süreçlerde faal olarak devreye girmesi muhakkak ki önemli bir gelişme teşkil edecektir.
Gelecek Partisi taşıdığı önem ve Programındaki ilkeler itibariyle bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu konularda politikalar geliştirmeyi, ülke içindeki ve uluslararası düzeydeki gelişmeleri yakinen izlemeyi sürdürecektir.