İktidar Covid Salgını neticesi yaşanan sıkıntıda destek verilmesi gereken kitleyi yanlış anlamaya devam ediyor. Salgın başladığında ihtiyaç sahiplerine hibe desteği vermesi gerekirken, kredi alabilenlere ucuza kredi alma fırsatı sunduğu gibi şimdi de belirlediği kriterlerle ihtiyacı olan değil sıkıntı yaşamayan firmalara ucuz kredi dağıtmanın yollarını arıyor. Çünkü bu kriterlerde zorda firma yok varsa da zorda değil. KOLAYLIKLAR, HAKEDENLERE VERİLMELİ, FIRSAT KOLLAYANLARA DEĞİL.
26 Nisan tarihinde Mali Destek sunulmadan alınan tam kapanma kararı sonrası TESK verilerine göre 2 milyonu aşkın esnaf iş yeri ve işletmesinin durumu daha da içler acısı bir hal almıştır. Devletine yıllarca vergisini ödemiş, son 1,5 yıldır kendini geçindirecek gelir kazanamayan esnaf, haklı olarak bir destek beklemiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu noktada KOSGEB vasıtasıyla mikro ölçekli işletmelere 30 bin TL, küçük ölçekli işletmelere 75 bin TL 3 yıl geri ödemesiz ve faizsiz bir kredi desteğinin verileceğini açıklamıştır. Bu destek her ne kadar kulağa hoş gelse de 3 Mayıs tarihinde başlatılan başvuru sürecinde bu destekleri alabilmenin şartları açıklandığında Hükümetin yine dostlar alışverişte görsün mantığıyla icraat ürettiği görülmüştür.
Hükümet, bu destek programında veriyormuş gibi yapıp vermemenin yollarını aramıştır. Zira hazırlanan şartlar çok ağırdır. Sadece imalat, bilgisayar programlama ve AR-GE şirketlerine destek sunulması esnafın büyük bir kısmını desteğin dışına taşımıştır. 2019 Mayıs öncesi kurulma şartı son derece anlamsızdır. Türkiye’de ilk Covid-19 vakası bu şartın neredeyse 1 yıl sonrasında 2020 Mart ayında görülmüştür. İstihdam kaybı olmama şartı ise çok ağırdır. Ciro kaybetmiş ama çalışan kaybetmemiş olmasının istenmesi destek verilecek işletme sayısını 0’a yaklaştırmıştır. Ayrıca yasal limitlerin üzerinde vadesi geçmiş ve tecil/taksitlendirilmemiş vergi ve SGK borcu olmayan kimselere bu desteğin verilmesi de yağmurluğu olana şemsiye vermek gibi bir durum ortaya çıkarmıştır. Hükümet, bir şeyleri ‘mış’ gibi yapmayı alışkanlık haline getirip ülkesinin esnafıyla en kibar ifadeyle dalga geçmiştir.
Olması gereken berber, kuaför, terzi, kuru temizleme, çay ocağı, kafe-restoran tarzı küçük esnafın da gözetilmesiydi. Esasen kapalı tüm işletmelerin gelir kaybını düşünmek gerekirdi. Gelecek Partisi olarak tavsiyemiz, böylesi zor bir dönemde vatandaşlarına samimiyetsiz siyaset uygulamaktan hükümetin vazgeçmesidir. Yapılan itirazlara savunma aracı olarak göstermelik ve sanal destekleri üretmeyi bırakmalarıdır. Zira açıklanan bu KOSGEB Yeni Destek Programının ancak tuzu kuru işletmelere fayda sağlayacağı, aç biilaç haldeki esnafa hiçbir katkısının olmadığı açıktır.
Partimizin konu hakkındaki görüşleri kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkanlığı